Hammaddede süreklilik için Özel Orman İşletmeciliği getirilmeli

Kağıt ve ambalaj sektörü temsilcileri, sektörün geliştirilmesi, hammmaddeye ulaşımı kolaylaştırmak için “endüstriyel ormanlar” kurularak, bunların özel işletmelere devredilmesi gerektiği görüşünü savunuyorlar.

 

Türkiye’nin orman varlığı son dönemde küçük de olsa artış gösterdi. Buna karşın kağıt ve ambalaj sektörü temsilcileri endüstriyel ormanlar kurularak, bunların özel işletmelere devredilmesi gerektiğine vurgu yapıyorlar. Bu yolla Türkiye’nin orman varlığının gelişeceğine inanan sektör temsilcileri, gelecekte de kağıt sanayi ve mobilyanın hammaddesine rahat ulaşılabileceğine dikkat çekiyolar.

Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Görenoğlu DÜNYA’ya yaptığı açıklamada bir koli yapımında kullanılan malzemelerin 4’te 3’ünün geri dönüştürülen kağıttan olduğunu söyledi. Geri kalan 4’te 1’lik kısmın ise kraftliner olduğunu dile getiren Görenoğlu, bunu orman zengini ülkelerden ithal ettiklerini kaydetti.

1987 yılında kurulan OMÜD’ün 30’uncu yaşını kutladığını anlatan Görenoğlu, “Türkiye’de 100’ün üstünde firma var. Yüzde 40- 45’i Marmara Bölgesi’nde. 30 tanesi üyemiz. Kayıt içindekilerin yüzde 75’ini OMÜD kapsıyor. Kayıtdışı sektörde sanıyorum yüzde 25- 30 vardır. Kurumsallaşmış firmalarda hemen hemen kayıt dışılık hiç yok” dedi. Pizza kutusu gibi katmadeğeri yüksek ürünlerin ihraç edilebildiğine dikkat çeken Görenoğlu, bunun nedenini de Avrupalı ve ABD’lilerin ambalaj işiyle uğraşmak istememesine bağladı.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de mamülün fiyatının 1 dolar olmasına karşın Kuzey Avrupa ülkelerinde 2 euro olduğunu dile getiren Görenoğlu, “Ürünler oralarda daha pahalı satılıyor. Kağıtta da ciddi firmalar üretimini bizim gibi ülkelere kaydırıyor. ABD’de geri dönüşüm neredeyse hiç kullanılmıyor. Atık kağıtları biz ithal ediyoruz oradan. Kağıt katma değeri olan bir ürün değil. Kolinin içine kullanılan malzemelerrin 4’te 3’ü geri dönüştürülen kağıt. Geri kalan 4’te 1’i ise kraftliner denilen üründen elde ediliyor. Onu orman zengini ülkelerden ithal ediyoruz” diye konuştu.

Olmuksa’yı satın alan International Paper’ın, 700 bin kilometrekarenin üstünde bir alanda endüstriyel ormancılık yaptığına değinen OMÜD Başkanı Görenoğlu, bunun neredeyse Türkiye kadar bir alan olduğunu söyledi. Endüstriyel ormancılığın olduğu yerlerde neredeyse hiç orman yangını olmadığını da savunan Görenoğlu, şöyle devam etti: “Orman yangınları otoritenin zayıf olduğu ve iklim koşullarının ağır olduğu bölgelerde oluyor. Özel ormancılığın olduğu yerde devlet bölgeyi bir firmaya tahsis ediyor. Diyor ki ‘1 tane kesersen 3- 5 tane dikeceksin’. Burada kaçak kesimi, yangını önlemeyi şart koşuyorlar. Avrupa’nın kuzeyinde, ABD’de ve bu özel ormancılığın olduğu yerlerde yeşil alan miktarı gittikçe artıyor.

Bizde orman köylüsü politikası var. Bizde daha çok Karadeniz Bölgesi’nde yeşillik var. Geçen hafta 2 binden fazla yangın çıktığı, 9 bin hektardan fazla alanın yandığı bilgisi verildi. Bunun yüzde 87’si insan kaynaklı yangın. Kasten yakılma da çok var. Buralar özel sektöre verilse korunur. Orman alanlarımızda ufak bir artış var. Özel ormanlar dikiliyor ama sorun burada bitmiyor. Bunlara kim bakacak, koruyacak sorunu oluyor.”

“Devlet ormanı kurup, özel sektöre devretsin”

Özel ormancılığın olduğu yerlerde, devletin bir alanı firmalara tahsis edip, ‘burayı geliştir’ dediğini söyleyen OMÜD Başkanı Görenoğlu, Türkiye’ye kızılçamın uyacağını kaydetti. Bu ağaçları dikip, kesilebilir hale getirmenin 30 yıl alacağını belirten Görenoğlu, “Özel sektör 30 yıl sabretmez. Devlet yapıp, bir süre sonra özel sektöre tahsis edecek. Hem Türkiye daha yeşil olacak hem de hem mobilyanın hem de kağıdın hammaddesi oluşacak” ifadelerini kullandı. Endüstriyel ormancılık işinde Türkiye’nin çok geç kaldığını vurgulayan Görenoğlu, yerli firmaların olmasa da Türkiye’deki ormanlara yabancı firmaların talip olabileceğini kaydetti.

2019’da yeni yatırımlar göreceğiz

Çin’de bir alanın konut bölgesi olarak ilan edilmesinin ardından, üretim tesislerinden makinelerin bile çıkarılmasına izin verilmeden bölgenin boşaltıldığını anlatan Görenoğlu, bu nedenle Çin’in Türkiye’den kağıt ithal ettiğini kaydetti. 40 milyon ton kağıt üretimi olan Çin’in bu bölgedeki yıkım nedeniyle üretimlerinin 20 bin ton düştüğünü bildiren Görenoğlu, “Bu onlar için büyük bir rakam değil belki ama Türkiye için çok büyük. Bu yüzde fiyatlar yukarıya gidiyor.

Buradaki firmalar ayda 5 bin ton ihraç ederse fiyatların 7 ayda yüzde 50 yükselmesi mümkün oluyor. 2005’ten beri kraftliner fiyatları aşağı gidiyordu. 2015’e kadar. O zaman bizde antidamping başvurusu yapıldı Türkiye’de. Kasım 2015’ten bu yana fiyatlar 460 dolardan 760 dolara çıktı. Buna benzer bir olayı 94’te yaşadık. Fiyatlar yükseldi, yeni yatırımlar yapıldı. Yokluk varken, bolluk oldu. 2019’dan itibaren benzer olayı göreceğiz. 2018’de kazanılan paralarla yeni yatırımlar yapılacak. 2019’dan sonra fiyatlar aşağı gitmeye başlayacak. O zaman stoğu fazla olanlar zarar edecek” dedi.