Oltu’da Erzurum Yöresi Odun Dışı Orman Ürünleri Çalıştayı!

Oltu Orman İşletme Müdür Alptekin Bozkurt Karapür, “Yabani iğde, kuşburnu, kekik, yabani elma, ışkın, çaşır, ısırgan otu vb. odun dışı orman ürünlerinin köylüler tarafından toplanıp pazarlanarak hem aile bütçesine hem de ülke ekonomisine katkı sağlanmasını ve bu odun dışı orman ürünleri ilaç sanayisinden gıda olarak tüketimine kadar değerlendirilmesini hedefliyoruz. Ayrıca bu çalıştayın Oltu ilçemizde yapılmasını sağlayan Erzurum Orman Bölge Müdürümüz Şaban Bıyık ve Orman Genel Müdürlüğü’ne çok teşekkür ederim” dedi.

Efkan Ala Kültür Evi’nde gerçekleştirilen çalıştaya, Oltu Kaymakamı Şenol Turan, Şenkaya Belediye Başkanı Görbil Özcan, Uzundere Belediye Başkanı M. Halis Özsoy, Oltu Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Toprak, Orman Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet İpek, Erzurum Orman Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı, Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkanı Emin Şimdi, Oltu Jandarma Komutanı Yüzbaşı Murat Manas Demir, akademisyenler, kurum çalışanları ile vatandaşlar katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda protokol tarafından konuşmalar yapıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Erzurum Orman Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı, “İnsanlık açısından son derece önem arz eden ormanların sürdürülebilmesi önemlidir. Ormanlarımız atalarımızın mirası değil çocuklarımızın emanetidir. Orman Bölge Müdürlüğü olarak 2018 yılında 27 milyon 730 bin TL yatırım yaparak, bu emanete sahip çıkacağız. 2017 yılında ki orman yangınlarında yaşanan yol sıkıntısının giderilmesi amacı ile çalışmalarımıza devam edeceğiz. 70 km yeni orman yolu 1300 hektar alan ise ağaçlandırma, 1700 hektar alanda toprak muhafazası ve 1500 hektar alan ise rehabilitasyon yapılacaktır” dedi.

Bölge Müdürü Bıyıklı, “Ormanların korunması geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması, zengin kaynak değerlerine sahip ormanların sunduğu imkanlardan daha fazla faydalanmak maksadıyla bu çalıştay düzenlenmiştir. Beklentimiz sizleri ormanlarımızın sunduğu hizmetlerden daha fazla faydalanmanız bu sayede aile ve ülke ekonomisine katkı sağlamanızdır. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Kürsüye gelen Orman Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet İpek ise konuşmasına Afrin operasyonunda şehit düşen askerlerimizi anarak başladı. İpek, “Evet hiç sebepsiz yaratılmadı bu alem ve bizlere sunulan sayısız nimetlerin birçoğunun hikmetini hala kavrayabilmiş değiliz.  Zira Allahu Teala Kuranı Kerim’in de ‘biz bitkiler ve hayvanları ancak insanlara şifa kaynağı olarak yarattık’ buyuruyor. Yine Kuranı Kerim’de ‘bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır’ buyurulmaktadır. Kuranı Kerim’de adı geçen birçok bitki bulunmaktadır ve her bitkinin kendine mahsus birçok özellikleri vardır.  Her bitki mutlaka bir derde devadır. Bizlere düşen de bu nimetlerin hikmetini araştırarak ortaya koymak ve insanlığa sunmaktır” diye konuştu.

Orman Genel Müdürlüğü olarak gerek bölge müdürlükleri  gerekse Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın yaptığı çalışmalarla önemli mesafeler kaydettiğini belirten Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet İpek, “Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi’nin 2011 yılı ortasındaki kuruluşundan itibaren yaklaşık 6 yıl içerisinde, bir taraftan arkadaşlarımız kendilerini geliştirirken bir taraftan da önemli uygulamalarla projeleri, eylem planlarını ve envanterlere imza attılar. Bilindiği üzere ülkemizin en önemli cari açığı enerjidir. Bu konuda hükümetimizde yoğun çalışmalar sürdürülmektedir ve önemli mesafeler kaydedilmiştir. İkinci önemli cari açığı ise maalesef tıbbi cihaz ve ilaç sektörüdür. Bu konuda da dışa bağımlılığımızın acilen asgari düzeye indirilmesi gerekmektedir. Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda Orman Genel Müdürlüğü olarak amacımız bu konuyu devamlı gündemde tutarak bilinç oluşturmak ve ülkemizin bu konuda da mesafe almasını sağlamaktır. İşte bu yüzden bugün buradayız.  Zira biz ormancılar açısından ülkemizdeki durumu irdelediğimizde her yıl yüz binlerce ton tıbbi ve aromatik bitki değerindeki servetin kayıp servete dönüştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.