Bir Bu Eksikti!

Avrupa Birliği, odun hammaddesinden sentetik petrol yapımı için çalışmalarını hızlandırma kararı aldı.

Son gelişmeler dahilinde Avrupa Birliği, odun hammaddesinden sentetik petrol üretimi yöntemini geliştirme ve hayata geçirmek için yatırımlara hız verdi. Özellikle Almanya’nın, gelecek yıllar içerisinde nükleer enerji üretimi yapan tesislerini kapama kararının, bu yatırımların hızlanmasına ana sebep olarak gösterilmektedir. Eğer bu üretim şekli gerçekleşir ise, odun hammaddesi üzerindeki talep artışı fiyatlarının yükselmesi de kaçınılmaz olur.

İşte bu yüzden, Türkiye olarak odun hammaddesi için gerekli yatırımların acil olarak hayata geçirilmesi ve dış kaynaklara bağımlılığın sıfıra indirgenmesi, orman ürünlerinde üretim yapan tüm sektörleri ve binlerce kişiyi çok yakından ilgilendirmektedir.

 Şimdi bu yöntemi mercek altına alalım… Nedir odun hammaddesinden sentetik petrol üretmek?

Petrol krizleri ve tabii petrol rezervlerinin sınırlı olması araştırmacıları, ağacı, yani ondan elde edilen odun ve artıklarını sentetik petrol yapımında kullanmaya itti. AB’de yapılan araştırmalar, az miktarda bir katalizör kullanarak, odun artıklarının, su ve basınç altında ısıtılmasıyla, iyi cins bir petrolün üretilebileceği hususunda ümit vaadetmektedir. Ortaya konan araştırma sonuçlarına göre, odun artıklarının yüksek basınç altında hidrojen ve karbonmonoksit karışımı ile ısıtılması neticesinde, ham petrole benzeyen akıcı bir sıvı yakıt elde edilebilmektedir. Japonya’da yapılan araştırmalara göre ise, araştırmacılar, bu işlemin yüksek verimle ortaya konabilmesi için, ucuz bir kimyevi madde olan, sodyum karbonatın, katalizör olarak kullanılmasını yeterli görmektedir.

Bildiğiniz gibi “odun”, iki ana organik bileşik ihtiva eder: selüloz ve lignin. Her ikisi de yüksek miktarda oksijen ihtiva eder. Oksijen oranı arttıkça, odunun yanmasıyla ortaya çıkan ısı miktarı azalır. Odundaki oksijen oranını azaltmanın bir yolu, bünyesindeki oksijenin indirgen bir gazla reaksiyona sokulmasıdır. Bunun neticesi daha az oksijen ve bu oranda da fazla hidrokarbon bileşiklerine sahip bir petroldür. Herhangi bir indirgene ihtiyaç duymaksızın, yalnızca su ve odun talaşının, yüksek sıcaklıktaki karışımı ile de oksijen oranı düşürülebilmekte ve hatta katalizör kullanmaksızın sentetik petrol üretimi mümkün görülmektedir. Fakat inorganik katalizörlerle, katalizörsüz elde edilen petrolün iki katından daha fazla ürün elde edilebildiği de ortaya konmuş bir gerçektir. Tabiî petrole benzer kalitede bir yakıtın elde edilmesini sağlayan önemli bir katalizör sodyum hidroksittir, potasyum ihtiva eden bu tür kimyevi bileşikler de aynı vazifeyi görebilmektedir. Katalizör kullanmadan elde edilen yakıt miktarı başlangıçta kullanılan ham materyalin ancak % 22’sidir. Sodyum türü katalizörlerin kullanılmasıyla ise bu miktar % 50’ye kadar yükselmektedir (buna rağmen, sodyum klorür ile bu oran % 16’ya kadar düşmekte, yani tuz böyle bir ameliyede verimin düşmesine sebep olmaktadır).

Odunun sentetik petrole dönüşmesi için uygulanan yöntemin esası şöyledir: Kullanılan odun talaşının % 5’i kadar katalizör ve gerisi su olan karışım 300°C sıcaklıkta ve yüksek basınç altında yarım saat bekletilir ve bu arada karbondioksit gazı açığa çıkar. Elde edilen yakıt, orijinal oduna göre, çok daha az oksijen ihtiva etmektedir (oksijen oranı % 53’den % 27’ye düşerken, hidrokarbon oranı % 73’e yükselir). Bu işlemde kullanılan katalizörler formattırlar ve işlem esnasında odun ısınarak bileşenlerine ayrışmakta ve açığa çıkan karbondioksit istendiğinde geri bir reaksiyonla, bazik tuzla, tekrar format oluşturmada kullanılabilmektedir. Format tuzları (formik asit) indirgen bileşikler olup başlıca görevi, odundaki selüloz bileşenlerinin hidrokarbonlara dönüşmesine yardımcı olmaktır.

Petrolün dünyadaki dağılımı ortadadır… Görünen odur ki, AB, odun menşeli artıkların bu şekilde değerlendirilmesi yoluyla zengin orman kaynaklarına sahip, ancak petrolden yoksun ülkelerin bu sahadaki ihtiyaçlarını karşılama imkânı için bu araştırmalara hız vermiş durumdadır.

Umudumuz, ormanlardan petrol üretimi yapmak için ağaçların acımasızca yok edilmemesi ve orman ürünlerinden üretim yapan binlerce işletmecinin mağdur duruma düşürülmemesidir.