EPLF İnovasyon Manifestosu

EPLF’nin zemin döşeme pazarındaki trendlere cevabı niteliğinde oluşturduğu İnovasyon Manifestosu, Avrupa laminat endüstrisi ve tedarikçileri liderliğindeki uzun süreli kaliteli bir kampanyanın da temeli. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen dernek toplasında konuşan EPLF Başkan Vekili Max von Tippelskirch, “Avrupalı laminat 40 yıldır dünya çapındaki standartları belirliyor. Ürün sunumumuz geçmişten bugüne kadar, Avrupalı ​​üreticilerin yenilikçilik konusundaki liderliğini ifade etmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların yararlanabileceği katma değerli avantajlar sunuyoruz.” dedi.

EPLF derneğinin amacının Avrupa laminat hususunda güçlü bir iddiada bulunmak olduğunun altını çizen Max von Tippelskirch, EPLF İnovasyon Manifestosu’nun, EPLF’nin kendisini nasıl algıladığını formüle eden yeni bir strateji belgesi olduğunu ve gelecekteki ortak çalışmalar adına yol gösterici ilkeleri tanımladığını ifade etti.

Avrupa Laminat Üreticileri Derneği’nden gelen mesaj açık ve nettir: “Avrupa yapımı kalite ve yenilik”. Üyelerinin taahhüdü ve organizasyonun faaliyetleri sayesinde, laminatın geliştirilmesi için önemli uluslararası kilometre taşları kaydedilmiştir. EPLF’deki herkes bu manifesto aracılığıyla bunu ileriye götürmeyi taahhüt eder ve derneğe yaptıkları katkılara sıkı sıkıya odaklanırlar. Avrupa ağı olarak EPLF’nin devreye girdiği yer burasıdır. 1994 yılından bu yana, derneğin çalışmaları sürekli standartlaştırma çabası söz konusudur. Ortak amaç, sürdürülebilir ürün kalitesinin, geleceğe yönelik tasarımın ve yenilikçi teknolojilerin tüm pazarlarda uzun vadede kazanılmasını sağlamaktır.

EPLF İnovasyon Manifestosu, gelecek stratejilerini belirleyen on önermeden oluşmaktadır:

  1. Avrupa laminat üreticileri tecrübeye sahiptir.
  2. Avrupa laminat üreticileri cesarete sahiptir.
  3. Avrupa laminat üreticileri piyasalarına yakın konumdadır.
  4. Avrupa laminat üreticileri rekabeti teşvik eder.
  5. Avrupa laminat üreticileri nitelikleri desteklemektedir.
  6. Avrupa laminat üreticileri diyalogu geliştirir.
  7. Avrupa laminat üreticileri standartları garanti eder.
  8. Avrupa laminat üreticileri pazar varlığı yaratır.
  9. Avrupa laminat üreticileri takım ruhuna sahiptir.
  10. Avrupa laminat üreticileri sürdürülebilirliği garanti eder.

Laminant parkenin 40 yıldan sonra kendini tekrar keşfettiği söylenebilir. Avrupa laminat üreticileri dünya çapında lider olarak rollerinde daima inovasyonun öncüleri olmuşlardır. Von Tippelskirch, “Mevcut ürünlerimiz Avrupa’nın yenilikçi liderliğini yansıtıyor. Sürekli yenilik, müşterilerimiz için somut avantajlar ile kendini gösterir ve bunlardan, laminat parkelerimiz için geliştirme potansiyeli kazanır ve böylelikle liderlik iddiamızı gelecek için güvence altına alabiliriz. Yenilikçi ruhumuz ve müşterilere sağlanan faydalar üzerinde tutarlı bir odaklanma her zaman, Avrupa’da üretilen daha yeni ve geliştirilmiş laminat ürünlerin geliştirilmesine yönelik itici güç olmuştur” dedi.

Nihai tüketiciler artık bir tür döşeme seçerken tanıdık ürün kategorilerine ve ihtiyaçları için en iyi döşemeyi bulmaya daha fazla odaklanıyorlar. Sonuç olarak, kategoriler yalnızca endüstri uzmanları arasında bir tartışma konusu haline geldi. Bununla birlikte, uluslararası rekabet baskısı arttıkça, Avrupa laminat ürünlerinin pazar konumunun da sürekli olarak güçlendirilmesi gerekiyor. Gerçekten tanınan kalite etiketleri nedir? Üretim gerçek anlamda sürdürülebilir sosyal ve ekolojik koşullar altında mi gerçekleşiyor? Sağlıklı bir yaşam ortamı açısından hangi döşemeler huzur verir? Tüketiciler hangi katın tadını uzun süre alabilirler? Ve hangi döşemenin montajı kolaydır? gibi sorulara cevap aranıyor.

Bu dijital çağda, pazarlar daha şeffaf hale geliyor. Ancak internet üzerinden bilgi sızması gerçekten tüketici için güvenilir bir kılavuz mu? Bu noktada sapla samanı ayırmak ve kesim fiyatlı ürünler ile sürdürülebilir olarak üretilen kaliteli döşeme arasındaki ayrımı yapmak için tavsiyelere aktif olarak yer verilmelidir. Bu, yalnızca Asya’da ve yeni satış bölgelerinde değil aynı zamanda yerel pazarlarda aynı ölçüde Avrupalı ​​üreticilerin karşı karşıya bulunduğu ana zorluklardan biridir.