Avrupa Parke Sanayi Federasyonu FEP tarafından Hannover’deki DOMOTEX fuarı başlangıcında açıklanan Ocak ayı değerlendirmeleri uzantısı gösterdi ki, üye firmalar ve ulusal birliklerin sağladıkları pazar verileri rakamları hala Avrupa yetkililerince beklenen iyileşmeyi göstermiyor. Genel tablo, bir örnek olmayan ve ülkeden ülkeye değişen bir durumu yansıtıyor.
2011 ile karşılaştırıldığında 2012 yılı, genel tüketim rakamlarında % 5.88’lik bir düşüşü işaret ediyor. Üretim söz konusu olduğunda, önceki yıllarda da tanık olunan üzere eğilimin, üretici firmaların imalatlarını, FEP sınırları dışında kalan Avrupa ülkelerine kaydırmalarıyla stratejik lokasyon değişimi yaptıkları bir kez daha doğrulandı.
FEP bölgesindeki toplam üretim, % 4,7 aşağı inerek 68.266.133 m² ‘lik bir hakim gösterirken, Avrupa’daki toplam üretim (FEP dışındaki ülkeler+ FEP dışındaki AB ülkeleri) 75 milyon m²’nin üzerine ulaşacağı tahmin edilmektedir. Diğer tüm ülkelerin en iyi halde dengede kalması söz konusuyken, Polonya ve Belçika’da yükseliş kaydedildi. 2012 yılı toplam parke üretimi, 2010 ve 20111 yıllarındaki resme benzer bir halde kalarak toplamın % 78’I çok katmanlı, % 20’si masif ve %2’si mozaik şeklinde payda ediliyor. Ülkelere göre mutlak üretim rakamlarında, Polonya % 18.9 ile en üst konumda yer alırken, Almanya hala % 15.24 ile ikinci sırada ve İsveç de % 13.3 ile durumunu koruyor. 2012 yılında ağaç türlerinin kullanımıysa, meşenin % 70’e yakın bir ilerleme gösterdiğini, tropikal ağaç türlerininse ters yönde sadece % 6,2 küçülme kaydettiğini işaret ediyor. Kül ve kayın sırasıyla % 6,5 ve % 6,1 ile diğer iki en yaygın tercih türleri olarak belirtiliyor.
2014 Görünümü
FEP’in açıklamalarına göre; Avrupa Birliği’nin süregelen ekonomik durumunda ki, önde gelen finans kurumları ve Avrupa Komisyonu’nun bile haftalık değişen tahminler üzerinden değerlendirme yaptıkları bir ortamdır, gelecek yıla ait Avrupa Parke Endüstrisi hakkında tam bir gelişme raporu tahmini vermek olanaksız görünüyor. Son açıklanan piyasası göstergeleri hala, gelecekte zorlu zamanları işaret eğilimindedir. Durum ağırlıklı olarak inşaat sektöründeki işlerin gelişimine, konut kredilerine (özellikle gençler için) erişim esnekliğine, istihdam piyasası ve tüketici evrimine bağlıdır. Uzun vadeli siyasi istikrarın dönüş garantisiyle birlikte AB-27 içinde yer alan ekonomik sorunlar ve mevcut eşitsizlikleri bilgisi istemi yapısal çözümü şarttır. AB’nin Kuzey ve Güney bölgeleri arasındaki genişleyen ekonomik ve mali açığı kontrol ederek, bunlar arasında köprüyü kurması gerekmektedir.
Dolayısıyla, FEP kısa vadede, federasyonu bağlı ülkeler arasında, varolandan farklı ve büyük değişiklikler beklememektedir. Aksini düşünmek biraz hayal olacaktır. Yine de, 2008’de başlayan erken krizin başından bu yana Avrupa Parke Sanayi, esnek ve sayısız olumsuzluklarla başa çıkmanın da mümkün olduğu kanıtlamıştır. Hatta rakip zemin kaplama çözümleri arasında bile pazar payını korumayı için başarmıştır. Gerçek ahşap döşeme moda kalmaya devam ederek, hem teknik alanda, hem tasarımda yenilikçi yaklaşımla son tüketici için hep daiyi ve daha çekici ürünler üretilmiştir. Bu da, geleceğe güvenle bakmak ve motivasyon kaynaklarındaki değişimi kabullenmek için yeterli bir nedendir.
