Heba Edilemeyecek Kadar İyi

Amerikan Sertağaçlarının, EMBT’den Benedetta Tagliabue ve Benchmark ile Muhteşem İşbirliği, Interni Sergisinde ‘Too Good to Waste’ Projesi, mevcut ahşap tüketimiyle moda arasındaki ilişkinin geçerliliğini sorguluyor

Amerikan Sertağaç İhracat Konseyi’nin girişimiyle, EMBT firmasından Bene- detta Tagliabue tarafından tasarlanan ve Benchmark firmasındaki mobilya üreticileri tarafın- dan yapımı gerçekleştirilen, ‘Too Good To Waste’ (Heba Edilemeyecek Kadar İyi) adlı interaktif enstalasyon, geçtiğimiz günlerde Università degli Studi di Milano’da açılan Interni’nin Maddi Manevi Sergisi’nde (Interni’s Material Immaterial Exhibition) ziyaretçilerin yoğun ilgi ve beğenisiyle karşılaştı. Aula Magna oditoryumunun girişindeki heybetli sütunlara sarılı dört ayrı ve eşsiz parçadan oluşan cesur ahşap enstalasyon, Salone del Mobile Milano 2017’nin bir par- çası olarak 15 Nisan’a kadar sergilenmeye devam edecek. Dikkat çekici proje, serginin ziyaretçileriyle kurduğu interaktif bağ sayesinde mükemmel bir mobilyanın gizli parçalarını ortaya çıkıyor.

Projenin tasarımcısı olan EMBT mimarlık firmasının kurucusu Benedetta Tagliabue, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: ”Amerikan sertağaçları ve Benchmark ile gerçekleştirdiğimiz mükemmel işbirliğinin ürünü enstalasyonu, doğduğum ve yetiştirildiğim şehir olan Milano’da sunma fırsatını yakalamaktan dolayı çok mutluyum. Bu konsepti eğlenceli ve modern bir şekilde yeniden inşa ederken sürprizlerle dolu bir duvar yaratmak istedik. Böylece ziyaretçilerin gerçek anlamda bir duvarla karşılaşmasını ve interaktif bağ kurabilmelerini ar- zuladık. Ziyaretçiler enstalasyonu keşfetmeye başladıklarında, gizlenmiş mobilya parçaları olan koltuklar, masalar ve aynayı keşfedip kullanabilirler. Merak sahiplerinin bu parçayı çok canlı kılacağına inanıyoruz.”

Amerikan kırmızı meşesi, yumuşak akçaağaç, kiraz ve lale ağacından yapılmış olan ‘Too Good to Waste’ projesi, ahşap tüketimi ve moda arasındaki mevcut ilişkinin geçerliliğini sorgula- maktadır. Popüler algıların aksine, tüm ormanlar kaybolmamaktadır. Aslında, zengin Amerikan sertağaç ormanı hızla genişleyen bir kaynaktır ve duran ahşap hacmi son 50 yılda iki katına çıkmıştır. Bununla birlikte, moda ve renk eğilimlerinden dolayı, talepler çoğu zaman sadece birkaç türe odaklanmaktadır ve diğer türler ya daha az kullanılmaktadır ya da ormanda bırakılmıştır. Bu da hem tasarım hem de karbon depolama anlamında fırsat kaybıdır.

AHEC’e göre ‘Too Good to Waste’ (Heba edilemeyecek kadar iyi) projesi, bu türdeki orman- ların sorumlu kullanımını yansıtması ve Avrupa’daki ev ya da mobilya mağazalarında nadiren bulunan Amerikan sertağaçlarının türlerinin keşfedilmesi için bir davettir. AHEC bu konuya dik- kat çekerek, ormanın dengeli ve sürdürülebilir kullanımına katkıda bulunulmak isteniyorsa üzerinde düşünülmesi gerektiğini hatırlatıyor. Bu kurulumun fiziksel biçimi, sertağacın ham halinden, bir dolabın ince kaplamalarına dönüştürülmesini yansıtırken, mobilyanın aslında doğal ormanın bir parçası olduğunu da gözler önüne sermektedir.

Benchmark firmasını İngiliz tasarım efsanesi Terence Conran ile birlikte kuran Sean Sutcliffe, projenin, ormanların maksimum etkinlikle kullanılmasıyla ilgili oluşunun altını çizerken, şunları söyledi: “Öncelikle, gerekli değeri görmeyen türleri kullanıyoruz ve bunların, usta ellerde ne kadar güzel, çok yönlü ve kullanışlı ahşap olabildiklerine dikkat çekiyoruz. Konuşmamız gere- ken ikinci şey sınıflandırma meselesidir. Seçici mobilyacılar olarak bizler bugüne dek en iyi parçaları kullanmak konusunda her zaman çok telaşlı davrandık, ancak daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçmek istiyorsak bunun değişmesi gerekiyor. Bundan 10 yıl öncesinde, yüksek kalitede mobilyaların üretiminde kullanılması düşünülemez olan diri odun gibi her türlü karak- teri artık kullanabiliyoruz. Bu projede de doğrama veya mobilyalarda normalde kullanılmayan sert ağaç sınıflarını kullanıyor ve bunu güzel bir bakışla ifade

ediyoruz. İşte bu güzelliğin arkasında da, heba edilmeyecek kadar iyi düşüncesi yatıyor.”

Hali hazırda mevcut olan pek çok ahşap ürünün, belirli renkler ve sert ağaç türleri ile sınırlı olduğu göz önüne alındığında, tüketiciler ve tasarımcılar, mevcut materyalin çok daha fazlasını kullanarak deneyimleyebilecekleri özgürlük, heyecan ve yaratıcılıktan mahrum kal- maktadırlar. Bu proje sayesinde AHEC, bugünün toplumunda çok önemli olan bir konsepte imza atıyor ve ‘Daha sürdürülebilir olabilmek için ilk tercihimiz olmayan materyalleri nasıl

daha fazla nasıl kullanabiliriz?’ sorusuna cevap arıyor. AHEC bu projeyle, bu konularda bir diyalog başlatmayı amaçlıyor.

Bu proje sadece ormanda doğal olarak yetişen ve canlandırılan sert ağaç türlerinin kutlaması değildir. Aynı zamanda bu parçanın en gerçek anlamda keşfine davet niteliğinde, kullanıcıları bu parçaya dokunmaya teşvik etmektedir. Enstalasyonun ziyaretçileri, onunla etkileşimde bulunabilir, oynayabilir, farklı bileşenlerini iterek, çekerek, döndürerek açabilirler ve yeni yapılandırmalar keşfedebilirler. ‘Too Good to Waste’ projesi, duvarlardan çıkan pek çok dekoratif unsur ve insan figürlerine sahip olan Cortile d’Onore’un tarihi mimarisini (eserin bulunduğu avlu Rönesans döneminden kalmadır ve ünlü mimar Filarete imzasını taşır) yeniden canlandırıyor.

Sutcliffe; ”Amerikan lale ağacı, kiraz, kırmızı meşe ve akçaağaçın kaba biçilmiş dikey plakaların- dan bir ormanlık alan inşa ettik ve bu ormanlık alanın bitmiş mobilyalarını çizdik. Ormanın dikey şeritlerini koruduk ve onları ahşap gövdelerin ham halinden mobilya parçalarının cilalı kaplamalarına dönüştürdük. Özellikle ilginç olan şey bu kurulumun, mobilyaların ormandan geldiğini açıkça işaret etmesiyle, insanların genelde bağlantı yapmadığı bu doğrudan ilişkiye dikkat çekmesidir” diye ekledi.

Tagliabue ise son olarak şunları söyledi: “Kusursuzluk, bir parçayı tamam anlamıyla güzelleştirebilir ve benzersiz kılabilir. Bu projenin, kimi zaman kusurlu bulduğumuz matery- allerin, beceri, zeka ve merak birleşimiyle, güzel, eşsiz ve sevilen şeylere dönüştürüle- bileceğinin mesajını iletmesini umut ediyorum.”

 

AHEC Hakkında
Amerikan Sertağaç İhracat Konseyi (AHEC), tüm önemli Amerikan sertağaç şirketlerini ve tüm büyük Amerikan sertağaç ürünleri ticari birliklerini temsil eden, ABD sertağaç endüstrisinin lider uluslararası ticaret birliğidir.

AHEC dünya çapında Amerikan sertağaçlarının, 50’den fazla ihracat pazarında tanıtımını yap- maya yönelik, mimar, hazırlayıcı, tasarımcı ve son aşama kullanıcılarına türlerin çeşitliliği, ürünler ve tedarik kaynaklarına dair teknik bilgi sağlamaya odaklanan bir program yürütmektedir. Ayrıca, AHEC tam seri teknik yayınlar da üretmektedir. Daha fazla bilgi için lütfen www.americanhardwood.org adresini ziyaret ediniz.

Benedetta Tagliabue Hakkında
Benedetta Tagliabue, İtalya’nın Venedik şehrinde bulunan Istituto di Architettura di Vene- zia’da (IUAV) mimarlık eğitimi aldı. Taglibue, 1994 yılında Barselona’da Enric Miralles ile birlikte kurdukları ve 2010 yılından beri Şangay’da bulunan uluslararası mimarlık firması Miralles Ta- gliabue EMBT’nin yöneticisi olarak çalışmaktadır. Dikkate değer projeleri arasında Edinburgh Parlamentosu, Diagonal Mar Park, Barselona’daki Santa Caterina pazarı, Campus Universi- tario de Vigo ve 2010 Şanghay Dünya Fuarı’nda yer alan ve yüksek prestijli RIBA Interna- tional’ın ‘2011 Yılının En İyi Uluslararası Binası’ ödülünü alan İspanyol Köşkü sayılabilir.

Güncel stüdyo projeleri arasında; Şanghay’daki Fudan Üniversitesi İşletme Fakültesi, Xiamen ve Taichung’daki ofis kuleleri, Hamburg Almanya’daki HafenCity kamusal alanları, Fransa Paris’teki Clichy-Montfermeil metro istasyonu ve İtalya Napoli’deki metro istasyonu bulun- maktadır. Ödüllü stüdyosu, mimari, kamusal alan tasarımı, rehabilitasyon, iç mekan ve endüs- triyel tasarım alanlarında başarılı çalışmalarını sürdürmektedir.

Öğretim alanında Harvard Üniversitesi, Columbia Üniversitesi ve Barcelona ETSAB’de misafir öğretim üyesi olarak yer alan Benedetta Tagliabue, düzenli olarak mimarlık forumlarında ve üniversitelerde dersler vermenin yanı sıra, Princesa de Asturias ödülleri ve Pritzker Ödülü gibi dünya çapında jürilerde görev almaktadır. Çalışmaları, 2005 yılında RIBA Stirling Ödülü, 2006 yılında Ulusal İspanyol Ödülü, 2002 yılında Katalan Ulusal ödülü, 2005 ve 2009 yıllarında City of Barcelona ödülü, 2000, 2003 ve 2007 yıllarında FAD ödülleri aldı.

Eşi ve ortağı olan Enric Miralles’in vefatından sonra kurduğu ve Miralles’in deneysel mimarisini teşvik etmek amacını taşıyan Enric Miralles Vakfı’nın direktörüdür. Daha detaylı bilgi için www.mirallestagliabue.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Amerikan Kırmızı Meşesi (Quercus spp.)
Kırmızı meşe, ayırt edici taneleri ve her zaman kırmızı renkte olmayan odunuyla ABD sertağaç ormanlarında baskın bir türdür. Adı, muhtemelen Sonbahar yaprak renginden kaynaklanmaktadır. Kırmızı meşe ağacı, başka yerlerde ekili olsa da, yalnızca doğal olarak ve hemen hemen sadece Kuzey Amerika’da yetişir. Orman Envanteri Analizi (FIA) verilerine göre, kırmızı meşe büyüyen stokları, toplam ABD sertağaç yetiştirme stoğunun %18.7’sini oluştururken, her yıl 33.9 milyon m3 Amerikan kırmızı meşesi hasat edilmektedir ve aynı dönemde 32 milyon m3’den fazla miktar doğal olarak yetişmektedir. Genel olarak, Amerikan kırmızı meşesi diri odunu açık renklidir. Öz odun açık kahverengiden koyu kahverengiye değişir. Amerikan kırmızı meşesi, ağırlığına oranla çok iyi genel mukavemet özelliklerine sahiptir. Ana kullanım alanları mobilya, döşeme, kapılar ve bazı inşaat uygulamalarıdır.

Amerikan Kirazı (Prunus serotina)
Amerikan kirazı, ABD sertağaç ormanlarında yetişen çok özel bir türdür ve sıcak renk tonlarının yanı sıra mükemmel rötuş özellikleri ile Kuzey Amerika’ya özgü bir sertağaçtır. Orman En- vanteri Analizi (FIA) verilerine göre Amerikan kirazı yetiştirme stokları, ABD sertağaçlarının büyüme toplam stoğunun %3.0’u oluştururken, her yıl 4,3 milyon m3’lük hasat gerçekleşmekte- dir ve aynı dönemde 11 milyon m3’ten fazla Amerikan kirazı ABD ormanlarında doğal olarak

büyümektedir. Amerikan kirazının öz odunu, zengin kırmızılıktan kırmızımsı kahverengiye ka- dar değişim gösterebilir ve zamanla ışığa maruz kaldıkça koyulaşır. Diri odunuysa krem beyazıdır. Kuruduğunda sert ve dayanıklı olduğundan, ahşabın
renklendirilmesi ve mükemmel bir yüzey elde edilmesi çok kolaydır. Mobilya ve iç doğrama- cılık için çok tercih edilmektedir.

Amerikan Akağaç (Acer spp.)
Kuzey Amerika’nın sertağaç ormanlarında doğal olarak yetişen Amerikan akağaç, yumuşak akçaağaç ve sert akçaağaç olmak üzere ikiye ayrılırken, Amerikan sertağaçları arasındaki en üretken ve sürdürülebilir türler arasında yer alır. Her iki akçaağaç türü de, kremsi beyaz diri odunu ve hafif ila koyu kırmızımsı kahverengi öz odun görünümleriyle benzerdir. Akçaağaçlar ABD’nin doğusunda geniş çapta büyürken, sert akağaçlar, Kuzeydoğu bölgelerinin daha soğuk hava koşullarını daha yoğun benimsemektedirler. Orman Endüstrisi Analizi (FIA) verilerine göre Amerikan akçaağaçlar, ABD’de bulunan sertağaç yetiştirme toplam stoğunun % 17.9’unu oluştururken, her yıl 23.9 milyon m3 hasat edilmektedir ve aynı dönemde yaklaşık 55 milyon m3’lük ormanda doğal bir büyüme gerçekleşmektedir. Akçaağaç odunu genellikle ince bir doku ile düz tanelidir ve yüksek kaliteli pürüzsüz bir yüzey elde etmek için boyanabilir ve cilalana- bilir. Her iki akçaağaç türü de mobilya, kabin yapımı ve doğrama için ideal materyal olmasına rağmen, sert akçaağaçın sert kullanıma uygun özellikleri sebebiyle zemin döşeme için daha çok tercih edilmektedir.

Amerikan Lale Ağacı (Liriodendron tulipifera)
Amerikan lale ağacı, ABD sertağaç ormanlarının en yaygın türlerinden biridir ve Kuzey Ameri- ka’ya özgüdür. Orman Envanteri Analizi (FIA) verilerine göre, Amerikan lale ağacı, Amerikan sertağaç yetiştirme toplam stoğunun % 7.7’sini oluştururken, her yıl 12.8 milyon m3 hasat edilmektedir ve yine her yıl 32 milyon m3 Amerikan lale ağacı kendiliğinden sertağaç orman- larında yetişmektedir. Lale ağacı, dişbudak ve meşe ağacı türlerine göre daha ince dokuludur ve diri odun ile öz odunu arasındaki fark belirgindir. Diri odun kremsi beyazken, öz odun olağanüstü örneklerinde sarı ve kahverengiden yeşil ve mora kadar değişebilir. Işığa maruz kaldığında koyulaşır. Lale ağacı ağırlığına oranla olağanüstü genel mukavemet özelliklerine sa- hiptir ve bu da onu, tutkal katmanlı kirişler ve çapraz laminat kereste (CLT) gibi yapısal uygu- lamalar için son derece elverişli hale getirir.

Benchmark Hakkında
İngiltere’nin önde gelen mobilya üreticilerinden biri olan Benchmark, 30 yıl önce Terence Con- ran ve Sean Sutcliffe tarafından kurulmuştur. Yalnızca yedi hafta gibi kısa bir sürede hazır- lanan ‘Too Good to Waste’ (Heba edilemeyecek kadar iyi) projesi, Benchmark’ın tasarım çözüm becerisi ve bir işi yapmak için gerekli gayrete sahip olmasının güzel bir örneğidir. AHEC ve EMBT’nin vizyonunu gerçeğe dönüştüren, Benchmark’ın yetenekli tasarımcılar, ustalar ve büyük çaplı atölyelerinden oluşan başarılı ekip çalışmasıdır.

Ülkenin en gelişmiş teknolojisine sahip atölyelerinin yanı sıra 50’den fazla usta ve tasarımcıdan oluşan ekibi ile Benchmark, çağdaş teknolojileri, geleneksel işçilik ve nesiller boyu sürecek yüksek kaliteli malzeme değerleriyle buluşturan mobilyaları tasarlar ve üretir. Firma,

Sürdürülebilir Kalkınma Teşebbüsü dalında iki defa Queen’s Award (Kraliçe Ödülleri) ka- zanmıştır.

Zengin iş tecrübesine sahip Benchmark, ofisler, oteller, restoranlar, mağazalar, kamu binaları ve özel konutlar için mobilya üretmektedir. Benchmark çağdaş mekanlar yaratmanın yanı sıra, mobilyalarıyla, katedraller, Oxbridge kolejleri, okullar, müzeler ve kütüphaneler de dahil olmak üzere birçok kültür mirası binayı süslemektedir. Benchmark’ın uzmanlığı İngiltere’nin çok ötesine geçerek, Paris, Berlin, Milano, Frankfurt, Hamburg, Madrid gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Kuzey Amerika, Orta Doğu, Asya Pasifik ve Japonya’daki projelere kadar uzanmaktadır. Firmayla ilgili daha detaylı bilgi için www.benchmarkfurniture.com adresini ziyaret edebilir- siniz.