MAKSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUNİS TEZBASARAN 2013 YILINI DEĞERLENDİRDİ

‘2013 yılı için iyimserim demiştim ve hakikaten iyi geçti.’

Bu yıl içinde gazeteniz ile yaptığım diğer iki röportajımda da; 2013 yılının mobilya aksesuar pazarı hakkında düşüncelerimi ifade ederken başarılı bir yıl geçireceğimden bahsetmiştim. Aynı zamanda buna paralel olarak Türkiye mobilya sektöründe hızlı bir büyüme öngörmekte olduğumu da belirtmiştim. Sektörün genelinde olumlu gözüken bu büyümenin yanında, özellikle bazı büyük üreticilerin sıkıntılı olduğunu Ağustos ayından beri gözlemekteyiz. Sanırız onlar bu konudaki sıkıntılarını bir şekilde çözerek büyümeye devam etmek isteyeceklerdir. Buna  rağmen genel olarak 2013 yılını bütün olarak alırsak bir büyüme yakalandığını görmekteyiz. Bu yılın, sektör açısından  2013 yılında mobilya aksesuar ve mobilya sektörlerinin %10-12 oranında büyüyeceğini tahmin etmekteyim.

‘2014 YILI İÇİN BEKLENTİLER NELER?’

Kullanıcıların gelir seviyeleri arttıkça; kalite,fonksiyon ve konfora önem verilmekte ve dolayısı ile yaşam şartlarının iyileştirilmesi güdüsü ile mobilya, beyaz eşya ve otomobil ihtiyacı öncelikli alımlar grubunda olmaktadır.

2014 yılında yerel seçimler ve mevcut istikrarın sayesinde  gelecek yılda  piyasaların olumlu seyredeceğini öngörmekteyim. Şu aşamada sektörde rakama dayalı bir büyümeyi tahmin etmek oldukça zor. Ayrıca 2015 yılındaki genel seçimler nedeni ile piyasalarda mevcut istikrarın 2015 yılında da  olacağını ve büyümenin devam edeceğini öngörebiliriz.

Aslında sizlerinde bildiği gibi; eski senelerde Türkiye’nin ekonomisi genelde yurt içindeki siyasi beklentilere ve yaşanan olaylara  göre değişmekteydi. Şimdi ise ekonomi yurt dışındaki ekonomik ve siyasi etkilere göre değişmektedir. Bu nedenle bu büyüme öngörümü istikrarlı bir politikalar olacağı öngörüsüne göre yapmaktayım. Bu konularda aşırı değişikliklerin Türkiye ekonomisini etkilemesini düşünmemek safdillik olacaktır.

‘Sektöre ve Devlete iletmek istediğimiz mesajlar: Çin malları en büyük sıkıntı sebebi olmaya devam ediyor.’

 

Sektörümüzün en kötü yanı ise kalitesiz Çin mallarının ülkemizi istila etmesi ve Avrupa Birliği ürünü gibi tanıtılarak “Devletin ve en önemlisi tüketicinin” aldatılmasıdır.

Ülkemizde mobilya aksesuarları ithalatını yapan   firmalarımız   var  ve  bunların olmasından da herhangi bir rahatsızlık duymuyoruz. Aksine MAKSDER olarak memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Rekabetin olmadığı yerde sağlıklı bir ticari süreç yaşanamayacağını da belirtmek isteriz. İthalatçı firmalar  arasında  bu işi kısa dönem karı gibi görüp, bu kısa dönemde elde etmek istedikleri karı elde edip  hareket eden bazı ithalatçı firmalar var. Sayıları çok az.

Bu konudaki ihtisas gümrüğü uygulaması talebimiz, Gözetim Vergisi ve  Damping Vergisi  ardından yürürlüğe girdi, ama bu kez de, farklı sorunlar ortaya çıktı. Bu konudaki beklentimiz  Devletimizin belirleyeceği  yeni uygulama kararları ile piyasayı kontrol altında tutmasıdır. Gerçekten AB ülkelerinde üretilen ürünlere de bir sorun çıkarmadan, Avrupa Birliği ürünü olarak sadece kağıt üzerinde kabul edilen ürünlere ise sektör içindeki birlikler kanalı ile denetim yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Çünkü  bu dönem içinde yaşamak ve ayakta kalmak zorunda olan yerli üreticiler, piyasada var olmak için ve zararına veya düşük karlılıkla ürünlerini satmak için uğraş vermektedirler. Oysa bu sektörün gelişmesine engel teşkil etmekte olduğu gibi, sektörün geriye doğru gitmesine de sebebiyet vermektedir.

 

‘SEKTÖR İÇİN AR-GE MERKEZİ DÜZENLEMESİ YAPMAK GEREKİYOR.’

 

Bu arada sektörümüze ilişkin AR-GE çalışmalarının önemine de değinmek gerekiyor. Sektörümüzde bunun ne kadar önemli olduğu inkâr edilemez. Bu alanda çalıştırılan personel ücretlerinin de düşük olmadığını bilmekte yarar var. Devletimiz AR-GE çalışmalarımız için özel bir statü çıkardı. AR-GE  merkezi olarak tespit edilen firmalara farklı uygulamalar ile bir kısım harcamalar  devletçe karşılanıyor. AR-GE merkezi olabilmeniz için yalnızca bu merkezde 50’nin üzerinde insan çalıştırmanız gerekiyor. MAKSDER üyelerinin bulunduğu  sektörde faaliyet yürüten firmaların bir veya birkaçının dışında bu seviyeye geldiklerini söyleyebilmek henüz mümkün değil. Dediğimiz gibi birkaç firma olabilir ama hepsi bu kadar. KOBİ ayarındaki firmaların da AR-GE  merkezi kurabilmesi için daha az, mesela 15-20 gibi bir sayıda personel çalıştırma zorunluluğuna düşürülmesinin daha yararlı sonuçları ortaya çıkaracağını söyleyebiliriz.

Yeni AR-GE  merkezlerinin kurulması, sektörde yeni ürünler geliştirmek için teşvik edici bir rol üstlenecektir. Bu sayede sanayicinin elde edeceği avantaj üreteceği ürünlere yansıyacak ve böylece yapılacak yatırımlar sayesinde istihdamın arttırılmasını sağlayacaktır. İstihdam gibi önemli bir sorunla boğuşan Türkiye’nin, KOBİ’lere AR-GE merkezlerini kurmak için sağlayacağı kolaylıklar sayesinde bu sorunun üstesinden çok daha kolay bir şekilde geleceğini söyleyebiliriz.

 

TÜKETİCİNİN TERCİHİ AKILLI MOBİLYALAR İÇİN AKILLI MOBİLYA AKSESUARLARINA YÖNELMEKTEDİR…’

Gelişen teknolojiyle birlikte hızın ve bilginin önemi giderek arttı, bilinçlenen ve tercihleri değişen tüketicinin yaşam alanlarında işlevsellik ve konfora öncelik vermesi akıllı mobilyalara rağbetin artmasını beraberinde getirdi. Kullanıcılar artık ne istediklerini daha iyi biliyorlar ve satın aldıkları ürünlerle ilgili detaylı bilgi sahibi olmak istiyorlar. Bütçe kriterlerinin yanı sıra çağı yakalayan yenilikçi ürünlerle yaşam alanlarına performans katan ve estetik beklentilerini en üst düzeyde karşılayan ürünleri tercih ediyorlar. Yani evde veya ofiste detaylarla hayatlarına dokunan ürünlere kullanıcıların ilgisi, her geçen gün önemli ölçüde artıyor. Kullanıcılar mobilyada konfor ve işlevselliğe önem verip pratiklik aradıkça mobilya ve mobilya aksesuar üreticilerinin teknolojiyi daha fazla kullanıp, yenilikçi ürünler geliştirmeye yönelmesi kaçınılmaz oluyor. Dünyadaki “akıllı mobilya seçimi” trendine uyum sağlamanın yolu, mobilyaya hayat veren aksesuarları efektif kullanmaktan geçiyor.

‘TÜKETİCİLER NELERE DİKKAT ETMELİLER?’

Görünmeden de olsa, mobilya aksesuarları, hayatımıza sürekli dokunarak pratiklik ve konfor katıyor. Tüketicinin bu detayları yaşam alanlarına dahil ederken; uzun yıllar kullanılacak kalitede olmasına, uygun fiyatlı ancak üretici firma tarafından mutlaka garanti  desteği verilen ürünler olmasına dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıca mobilya aksesuarları kullanıldığı alana göre güvenlik ve dayanıklılık konusunda gerekli bazı şartları sağlaması gerekir. Ürünlerin kullanılan yaşam alanına göre ilgili dayanıklılık testlerinden geçirilip, gerekli belgelerin alınmış olması da satın alma tercihini doğrudan etkilemesi gereken diğer önemli nokta. Örneğin; ıslak ortam mobilyalarında kullanılan aydınlatma sistemlerinin ortama uygunluğu için gerekli güvenlik sertifikalarının alınmış olması, yine ıslak ortamda kullanılan mobilya aksesuarlarının paslanmaya karşı dayanıklılığının garanti edilmiş olması gerekir.

‘TREND BİZİ NERELERE GÖTÜRÜYOR?’

Bugün olduğu gibi önümüzdeki dönemde de mobilya sektöründe teknoloji önemini koruyacak. Kullanım kolaylığı, pratiklik, sessiz çalışma, dayanıklılık, fiyat-kalite performansı tüketicilerin satın alma kararını etkileyecek. Ancak, konfor, işlevsellik ve şık görünüm sunması, mobilya ve mobilya aksesuarı tercihlerinde gelecekte daha da belirleyici olacak. Inovatif ürünlerle yaşam alanlarında sağlanan performans, estetik ve üstün teknolojinin konforu en mütevazı evlerde bile kendini hissettirecek.

yrismaafisi copy