Tepe Home 2013’den çok umutlu…

2013 Tepe Home için; “satış odaklı” bir yıl olmakla birlikte müşteri ilişkileri sürecini “en iyi yöneten” şirket olma stratejisi üzerine kurulu bir yıl olacaktır. Ürün kalitesinden taviz vermeden satış öncesi ve sonrası tüm hizmetlerde sektör geneline göre çok daha aktif bir yıl geçirmeyi ön görüyoruz.”
Tepe Home Yönetim Kurulu Başkanı İlhan İl Orsiad’ın sorularını cevapladı…

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜ  2013 YILI İÇİN NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ?
2002 yılında 63,9 milyar dolar olan dünya mobilya ihracatı 2008 yılında 132,3 milyar dolara ulaşmışken 2010 yılında küresel ekonomik krizin etkisi ile 110 milyar dolara geriledi.  Son yıllardaki çıkışı ile Çin; mobilya sektöründe dünyanın en büyük ihracatçısı olarak yerini korumakta olup, dünya mobilya ihracatının %30’unu gerçekleştiriyor.  Mobilya sanayiinde önemli diğer ihracatçı ülkeler ise İtalya, Almanya, Vietnam, ABD, Polonya, Kanada, Malezya  ve Fransa’dır. Türkiye ise 2010  yılında dünya ihracatında 21. sırada yer alıyor.

Son 10 yılda mobilya sektöründe en büyük üretici olarak karşımıza çıkan Çin’in üretim ve ihracat anlamında yine ön planda olacağını söyleyebiliriz. Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de kalite ve fiyat ön planda olacak ancak,  ürünlerin tasarım ve işlevselliği  de aynı oranda tüketici tercihlerini etkileyecektir.

Ülkemizde mobilya sektörü çok eskilere dayanmasına rağmen, endüstriyel üretim 70’li yıllarda başlamıştır. Türkiye’de üretim; 2008 yılında 4,8 milyar dolarken, 1,2 milyar dolarlık artışla, 2011’de 7 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin mobilya ihracatı 1.7 milyar dolar, ithalatı ise 945 milyon dolardır.  Mobilya üretimini hızla artıran ülkemizin mobilya ihracatının, önümüzdeki 5 yıl içerisinde dünyada ilk 10 ülke arasına gireceği öngörülüyor.  Türkiye’de mobilya sektörü net cari fazla veren ve ihracatı, ithalatının iki katı olan bir sektördür.

Mobilya sanayi katma değer açısından ülkemizin önde gelen sektörlerinden olup ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biridir.  Türkiye bir üretim ülkesidir, dünya ile aynı zamanda  aynı teknolojileri kullanıyoruz.   Kaliteli üretim ve tasarım gücümüz yüksek.  Ar-Ge ve tasarımın öneminin anlaşılması ve kurumsallaşmaya yönelik açılımların yapılması sektörü daha güçlü kılıyor.   Mobilya sektörü küreselleşme sürecinde, tüketici profilinde, talebin yapısında ve ölçeğinde yarattığı değişimle kendisini sürekli güncelliyor.   Tüm pazarların ortasında, coğrafi olarak stratejik bir konumdayız. Bu konum Türkiye’ye hızlı ve zamanında teslimat yapabilme avantajını sağlıyor. Aynı zamanda hammadde ve malzeme kaynaklarını kendi bünyesinde barındıran uygun ve yeterli işgücüne sahip bir ülkeyiz.

TÜRKİYE’DE MOBİLYA SATIN ALMA KRİTERLERİ NELERDİR?
Türkiye 1980’li yıllarda ağırlıklı olarak kırsal nüfusun yaşadığı, geleneksel aile yapısının ve ilişkilerinin egemen olduğu, altyapısı eskimiş, ciddi ekonomik ve siyasal sorunları olan bir ülkeydi. Geleneksel yaşam biçimi hakim olduğu için, mobilya ve ev aksesuarı kullanımı çok sınırlı seviyedeydi.  Kullanılan ürünlerin sadece fonksiyonu ön plandaydı.  Tasarım, marka, çeşitlilik, kalite gibi özellikler daha arka planda kalmaktaydı.

1980’li yılların ortasından itibaren Türkiye’de çok önemli bir nüfus hareketi başladı. Kırsal nüfus hızla azalırken, kentlere ciddi bir göç hareketi oluştu.  Kentli nüfusun artışı,  aile yapısını değiştirirken çekirdek aile yapısına geçişi hızlandırdı, ulaşım ve iletişim imkanlarının gelişmesi tüketici yapısında ve tercihlerinde önemli değişiklikler meydana getirdi.

Eskinin büyük ölçüde kayıt dışı çalışan, tasarıma ve estetiğe çok fazla önem vermeyen, çok küçük imalathanelerde gerçekleştirilen ve lokal ihtiyaçları karşılayan mobilya ürünleri  küçük mağazalarda, geleneksel ödeme araçlarıyla, satış sonrası hizmetlerin hemen hemen hiç olmadığı bir piyasada tüketicilere satılmaktaydı.  Ürün çeşitliliği son derece sınırlıydı ve sektörün çok ciddi kalite sorunları vardı.

Özellikle 2000’li yıllardan itibaren pek çok alışveriş merkezi hızla açılmaya başladı. Söz konusu alışveriş merkezlerinde evle ilgili pek çok ürünün sergilendiği mağazaların faaliyet göstermesi mobilya ve ev aksesuarları alanında talebin her geçen gün artmasına, böylece pazarın daha da genişlemesine ve derinleşmesine neden oldu.

Bu süreçte gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasaların gelişmesi, üretici firmaların da yeni önlemler almasını gerektirdi. Firmalar yurt içi ve yurt dışındaki rakipleriyle rekabet edebilmek için, ürünlerinin kalitesini arttırıp, ürün çeşitliliğini geliştirdi ve fiyatlarını makul seviyelere çektiler.  Bütün bunları sağlayabilmek için, firmaların büyük bir kısmı üretim teknolojilerini modernleştirip üretim ölçeklerini rasyonel seviyelere taşıdılar, ar-ge, tasarım ve pazarlamaya önem verir hale geldiler.

Günümüzde ise  web siteleri, facebook, twitter ve e-ticaret ile satış ve pazarlama anlayışı ile birlikte tüketici tercihleri ve yapısı ciddi biçimde değişiyor.  Marka bilinci gelişiyor.  Tüketiciler, satın alacağı ürünleri web sitelerinden seçip karşılaştırma imkanına sahip.  Bu nedenle şirketlerin web siteleri giderek önem kazanıyor.   Genç tüketici yeni alışveriş alışkanlıklarına çok çabuk adapte olup hayatının bir parçası olarak kabul ederken, eski tüketim alışkanlıklarına alışık klasik alışverişten yana olan tüketiciler ise bu gelişmelere daha yavaş adapte oluyor.

Tüketici profilinin en önemli özelliği artık çok daha “bilinçli” olması.  Satış anı ve satış sonrası hizmetle birlikte tasarım. Marka, kalite, fiyat, işlevsellik gibi pek çok kıyaslama yapıyor.  Bu hızlı değişime ayak uyduramayan şirketlerin piyasada pay kazanabilmeleri çok güç görülüyor.

TEPE HOME’UN 2013 YILI  STRATEJİSİ VE HEDEFLERİ NELERDİR?
2013 Tepe Home için; “satış odaklı” bir yıl olmakla birlikte müşteri ilişkileri sürecini “en iyi yöneten” şirket olma stratejisi üzerine kurulu bir yıl olacaktır. Ürün kalitesinden taviz vermeden satış öncesi ve sonrası tüm hizmetlerde sektör geneline göre çok daha aktif bir yıl geçirmeyi ön görüyoruz.

Sürekli gelişme hedefi ve tüm çalışanlarımızın bu süreçlere katılımını sağlamak amacı ile, inovasyon projelerimizi ilk olarak “stok değer farkındalığı”  ile başlattık.  İnovasyon projelerimiz 2013 yılında yalın üretim sistemi, yalın muhasebe ve maliyet sistemleri, sipariş, üretim, hammadde planlama süreçleri ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) ile devam edecektir.

Alt yapı hazırlıklarını 2012 yılında tamamladığımız 3 kanallı büyüme stratejimizi 2013 yılında da ivme kazandırarak devam ettirmeyi planlıyoruz. Bunlardan ilki; bayilik kanalı ile tüm Türkiye genelinde mağaza sayımızı arttırmak.  2012 yılında açmış olduğumuz 7 bayiye ilaveten 2013 yılında 16 bayi daha açarak toplam bayi sayımızı 30’a, kendimiz tarafından işletilen mağazalarımızla birlikte mağaza sayımızı 40’ın üzerine taşımayı  hedefliyoruz.   Bu sayı Tepe Home’u 140.000m2 satış alanının üzerine çıkaracaktır.

Bir diğer stratejimiz ise “Projeli İşler” alanında büyümek.  Bu konuda yaptığımız fizibilite çalışmalarında bu alanda kendi bünyemizdeki potansiyeli değerlendirdiğimiz takdirde geniş iş olanaklarının bulunabileceğini gördük.  Bu çerçevede gerek organizasyon şemamızı gerekse iş yapma biçimimizi değiştirerek projeli iş almaya hazırlandık.  Projeli işlerin önemli bir parçası olan kapı üretimi ile ilgili yatırım sürecimizi tamamladık.  Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya’da Bölge Temsilcilikleri kurduk.    Bu çalışmalar piyasadan hemen olumlu tepki gördü ve tüm yurt çapında otel, residance, konut, iş merkezi gibi yapıların hareketli ve sabit mobilya işlerini almaya başladık.

Aksesuar ürün gamımızda bulunan ve Türkiye temsilciğini yaptığımız Yankee Candle, IHR, Sava, Clayre& Eef gibi markalı ürünlerin toplu satışına yönelik oluşturduğumuz stratejik yaklaşımı 2013 yılı içerisinde gerçekleştireceğiz.  Bu arada e ticaret alanında da şirketimizde hedefler koymaya başladık.  2013 yılında satmayı öngördüğümüz aksesuar ürünlerinin %5’ini e ticaret siteleri aracalığıyla satmayı hedefliyoruz.

TEPE HOME’UN YENİ ÜRÜN GAMI NASIL ŞEKİLLENECEK?
2013 yılı ürün porföyümüzü dünya trendlerini yansıtan ancak aynı zamanda daha ülkemiz gelenekleri ve tüketicilerimizin satın alma eğilimlerini de göz önünde bulundurarak oluşturduk.

Bunların yanı sıra; kalite konusunda asla taviz vermeyen ve E1 normlarına uyan (Endüstriyel ürünlerin standartlaştırılması, niteliklerinin yükseltilmesini amaçlayan Alman Endüstri Normu), kanserojen etkisi olmayan cila vb. hammaddeler kullanarak, sağlığın ön planda olduğu  yapıda bir koleksiyon  oluşturduk.

Lakeler, doğal efekti yaratan melamin kaplı yonga levha ürünler, doğal ahşap ürünler; farklı fiyat aralıklarında, farklı zevklere hitap edecek şekilde ürün gamımıza katılmaktadır. Döşemeli ürünlerimizde kumaş seçimleri, trendler doğrultusunda ve  kumaş firmalarının en son oluşturduğu koleksiyonlardan oluşmaktadır.

Modern tarzdaki ürünler  kendi üretimimiz olarak; klasik ve country  yemek,yatak ve genç  odaları takımlarımız  ise genelde  ithal olarak yeralmakta ve  güvencemiz altında sunulmaktadır.

Takım olarak sergilemekte olduğumuz ürünlerimizde, her parça tekil olarak da alınabilmekte; müşterilerimiz, istendiği takdirde diğer parçaların, zaman içerisinde de satın alınabiliyor olmalarının rahatlığı ile alışverişlerini yapabilmektedirler.

İLHAN İL
TEPE HOME YÖNETİM KURULU BAŞKANI