Türk-İslam Kültürü bir süsleme sanatı: Kündekârî

Kündekârî NEDİR ? Osmanlıca Lügatı’nda, tutma, kavrama, yakalama anlamına gelir. Geometrik desenlerin delik ve zıvana ile çatma sisteminde örülen iskelete tablalarının kiniş sistemi ile geçirilmesi suretiyle tutkalsız çivisiz olarak yapılan ahşap sanatıdır.

Kündekârî tekniğinde bir ahşap iskelet üzerinde yan yana getirilen geometrik mahiyetteki ahşap parçalarla bunları birbirine bağlayan oluklu ahşap kirişler tutkal ya da çivi kullanılmaksızın iç içe geçirilmek suretiyle eser tamamlanır. Dolayısıyla iklim şartları ve zamanın getirdiği eskime ile bu parçalar kuruyup ufalsa da yerinden düşüp ayrılmaz. Bu tekniğe “kündekârî” diyoruz. Günümüze kadar korunarak gelmiş ahşap minberler içinde kündekârî tekniğiyle yapılmış kıymetli örnekler vardır. Konya Alâeddin Camii’nin Ahlatlı bir ustaya ait 1155 tarihli, Siirt Ulucamii’nin Abdülfettah isimli bir ustaya ait 1191 tarihli, Divriği Ulucamii’nin Tiflisli Ahmed’e ait 1241 tarihli minberleri bunlar arasında sayılabilir. XII-XIV. yüzyıllara ait Alâeddin Camii, Malatya ve Kayseri Ulucamii ile Ankara Aslanhane Camii minberleri, Birgi Ulucamii pencere kanatları, Ankara’daki Hacı Bayram Türbe kapısı ile Ahî Şerefeddin sandukası da Anadolu’daki Türk ahşap işçiliğinin derin oyma tekniğindeki en eski ve nefis örnekleri arasındadır. Yıldız parçalarını birbirine bağlayan çıtaların çivilerle zemine monte edildiği bir yalancı kündekârî ile kündekârî görünümlü ancak tüm parçaların oyularak tek zeminde oluşturulduğu kabartmalı bir başka yalancı kündekârî daha söz konusudur. Ancak bu türden eserler zaman içindeki ısı ve rutubet değişikliklerinin, sıcaklık ve soğukluk farklarının ahşapta oluşturduğu hareketlenmeye dayanıklı değildirler.

Kündekârî 2

ÇAKMA KARİ NEDİR? Zeminde yanyana yapışan tablaların üzerine çıta çakma ve tutkallama suretiyele geometrik desenlerin, bir araya getirilmesi ile oluşturulan Türk-İslam Kültürü bir süsleme sanatı tarzıdır.

Kündekârî 3

MUKARNAS NEDİR? Kademeli olarak çakmalar yapacak biçimde, aşırtmalı olarak yanyana ve üstüste gelen, üç boyutlu görünüm veren bir geçiş be dolgu öğesidir. Petek biçimi bir görüntü ile yarım kubbelerin içini dolgulayan İslam Sanatı öğesidir.

Kündekârî 4

Kündekari kapılar 

Osmanlılar için kapı önemli bir dekoratif elemandır. Dış etkilere maruz kalacak olan kapılar çoğunlukla sert ağaçtan (meşe, ceviz, dişbudak, armut, kestane,kara ağaç,kayacık,abanoz,şimşir-günümüzde egzotik kereste olarak sipo, sapelli, kosipo, bubinga, teak, venge,purple hard v.s) yapılır. Kündekari kapılar,küçük ağaç parçalarının(tablalar ve kayıtlar) birbirine delik zıvana geçmeyle birleştirilmesi sonucu oluşur. Parçalar yerleştirilirken her birinin lif yönünün yanındakinin tersi olmasına dikkat edilir;böylece yapımı tamamlanan kapı, ısı ve nem değişikliklerinden ötürü çalışmaksızın dikliğini yüzyıllar boyu korur. Kündekari kapılarda hem dik açılı hem de poligonal desenler kullanılır.

Kündekârî 5

Kimi zaman bu desenlerin içleri sedef veya bağa ile süslenmiş, bazen de parçaların aralarında sarı metal çubuklar, kenar fitillerinde değişik renkli ağaç cinsleri ve kurşun ya da pirinç gibi metaller kullanılır. Kündekari kapıların arka yüzleri, kündekariye destek olması için biraz kaba ve tablalı yapılır. Kündekari kapı Osmanlıların kullandığı en gösterişli kapı tipi olduğundan bu kapıların seren, başlık ve kayıtları da genellikle çok süslüdür. Bu yüzeyler çoğunlukla oyma tekniği ile rumi, arabi, geometrik veya kaligrafik desenlerle süslenir.

Kündekârî 1

 

Kündekârî