Türkiye GSYİH’sinin 88,5 milyar doları doğal afetlerin tehdidi altında

Teminat eksiği ve risk hafifletme önlemlerinin yetersizliği zaafları arttırıyor

Dünyaca ünlü uzmanlaşmış sigorta birliği Lloyd’s’un araştırmasına göre Türkiye’nin en büyük 8 ekonomik merkezinin deprem gibi doğal afetlere karşı sigorta teminatı eksiği nedeniyle ülkenin GSYİH’sinin yaklaşık 90 milyar doları önümüzdeki 10 yılda risk altında…

Lloyd’s Şehir Risk Endeksi araştırması, 10 yıllık bir süre içerisinde karşılaşılabilecek 18 beşeri ve doğal tehdide ilişkin tüm dünyadan 301 büyük şehri kapsayan riskli ekonomik çıktı (GDP@Risk) analizini sunuyor. Endeks, Cambridge Üniversitesi Judge İşletme Fakültesi’nin Cambridge Risk Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan orijinal araştırmaya dayanıyor.

 Çalışmaya göre İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya’da deprem, sel, kuraklık ve sıcak dalgası gibi doğa olaylarının yol açtığı felaketler riskli GSYİH’nın 88,5 milyar dolarına karşılık geliyor. Borsa kriz ve petrol krizi gibi beşeri tehditler ise GSYİH’nın 61,97 milyar dolarını tehlikeye atıyor.
En büyük ekonomik risk, GSYİH’nin 50,4 milyar dolarını tehdit altına sokan deprem tehlikesi. Bu tehdit İzmir’deki riskli GSYİH’nin neredeyse yarısını, İstanbul, Antalya, Gaziantep ve Bursa’daki riskli GSYİH’nin ise yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

Türkiye’de sigorta penetrasyonu yüzde 1,3!

Türkiye ekonomisi, sigorta teminatlarının düşük olması sebebiyle bu tehditlere karşı gittikçe daha hassas hale geliyor. Türkiye’nin bugünkü sigorta penetrasyon oranı yalnızca %1,3, dünyada ise bu oran %6,2. Lloyd’s tarafından 2013’te yayımlanan teminat eksiği raporunda, Türkiye’nin doğal afet riskine karşı teminatı eksik olan 17 ülkeden biri olduğu ve açığın 10,23 milyar dolar tutarında olduğu saptanmıştı. Lloyd’s’un araştırmalarına göre sigorta penetrasyonunda %1’lik bir artış, sigortasız hasarların %13 azalmasını, bir afetten sonra vatandaşların ödeyeceği katkı payının ise %22 düşmesini sağlıyor.

Türkiye ekonomisinde ve İstanbul’un finans merkezi olarak büyümesinde üstlenilebilecek rolleri tartışmak amacıyla gerçekleştireceği özel bir ziyaret öncesinde bu araştırmayı değerlendiren Lloyd’s Yönetim Kurulu Başkanı John Nelson, bulgulara göre hükümet ve şirketlerin işbirliği yaparak bu tehditleri hafifletecek daha sağlam bir altyapı oluşturmaları gerektiğini kaydetti:

“Türkiye’nin büyüyen ekonomisi doğal afetler, özellikle de deprem tehlikesiyle karşı karşıya. Asla kontrol edemeyeceğimiz bu olayların etkisini hafifletmek için neler yapabileceğimizi düşünmemiz şart. Yapı ve inşaat risklerini hafifletecek önlemlerin iyileştirilmesi, daha sağlam ve dayanıklı bir altyapı oluşturarak toplumları korur. Sigortalanma oranının artırılması da bu tehditlere karşı ekonomik direnç oluşturulması bakımından önemlidir. Sigortacılar, şirket ve toplulukların bir afetten sonra toparlanmasına yardımcı olarak vergi yükünü hafifletir. Uluslararası reasürans kuruluşları ise risk yoğunluğunu yurtiçi ekonominin üzerinden alarak uluslararası sermaye piyasalarına dağıtır.”

 

Türkiye’de Şehir Risk Endeksi bulgularına göre:

  • İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep ve Konya önümüzdeki 10 yılda yıllık toplam 857,2 milyar dolarlık bir GSYİH’ye ulaşacak.
  • 18 beşeri ve doğal tehdit nedeniyle bu ekonomik büyümenin yaklaşık %17’si riskli durumda.

Endekse göre global risk tablosunda yükselen üç önemli trend bulunuyor:

  • Yükselen ekonomiler, hızlı ekonomik büyümeleri nedeniyle risk kaynaklı finansal kayıpların üçte ikisini omuzlarken, büyük şehirler önemli doğal afet tehditleriyle karşı karşıya.
  • Ekonomik kriz, enerji kesintileri ve nükleer santral kazaları gibi beşeri riskler, toplam riskli GSYİH’nin neredeyse yarısını oluşturarak gittikçe daha önemli bir hal alıyor. Tüm şehirlerin potansiyel kayıplarının neredeyse dörtte birini oluşturan ekonomik kriz, mali açıdan en büyük zaaf olarak görülüyor.
  • Siber saldırılar gibi yeni veya yükselen risklerin önemi gün geçtikçe artıyor. Yeni ve yükselen riskler toplam riskli GSYİH’nin üçte birini oluştururken, toplamın beşte birini sadece dört risk (siber saldırı, insan salgınları, bitki salgınları ve güneş fırtınası) meydana getirmekte.


Lloyd’s Şehir Risk Endeksi Hakkında
Lloyd’s Şehir Risk Endeksi 2015-2025, Lloyd’s ve Cambridge Üniversitesi Judge İşletme Fakültesi’nin Cambridge Risk Araştırmaları Merkezi tarafından ortaklaşa yürütülen bir araştırmanın ürünüdür.

Endekse www.lloyds.com/cityriskindex adresinden ulaşabilirsiniz.

GDP@Risk nedir?
Bir şehirde deprem, salgın hastalık veya ekonomik kriz gibi bir felaketin yaşanması, ekonomik çıktıyı azaltır. Hedeflenen ekonomik çıktıda yaşanan bir afet nedeniyle gerçekleşen kayba riskli GSYİH denir. Lloyd’s Şehir Risk Endeksi 2015-2025’te ekonomik çıktı kaybının ilk beş yılı dikkate alınır, felaketten kaynaklanan riskli GSYİH’de standart ölçü olarak kullanılır.

Şehirler birçok tehditle karşı karşıyadır. Lloyd’s Şehir Risk Endeksi’nde siber saldırılar, kuraklık, deprem, sel, don, aşırı sıcaklık, insan salgınları ve bitki salgınları, ekonomik kriz, nükleer santral kazaları, petrol krizleri, elektrik kesintileri, güneş fırtınaları, ülkelerin iflası, terör, tsunami, volkanlar ve kasırgalar olmak üzere 18 tehdit yer almaktadır.

Her bir şehrin, 2015 ila 2025 yılları arasında bu tehditlerden ne boyutta etkilenebileceğine dair öngörüler geliştirilir. Bir felaketin yaşanma ihtimali şehirlerin konumuna ve risk özelliklerine bağlı olarak değişmekle beraber, bu afetlerin tümüne çok ender rastlanır şehirlerin on yıllık bir dönemde herhangi bir felaket senaryosuna maruz kalma ihtimali çok düşüktür.

Her şehrin riskli durumdaki GSYİH’sini o şehrin maruz kalabileceği felaketlere göre hesaplıyoruz. Bir şehrin yaşanan felaket sonrasında eski haline ne kadar hızlı dönebileceği, toplam riskin kilit bir unsurudur. Akabinde sermayeye hızlı erişim sağlanarak felaketlerin etkisi hafifletilir, ekonomi normale döner.

2015’ten 2025’e kadar her yıl gerçekleşebilecek farklı tehditler ve temsili senaryolarından hesaplanan muhtemel kayıplar bir araya getirildiğinde şehrin toplam riskli GSYİH’si elde edilir. Bu, ilgili şehrin tüm tehditler ışığında öngörülen muhtemel kaybı anlamına gelir.

Lloyd’s Hakkında
Lloyd’s, yüksek finansal derecelendirme notları ve uluslararası lisanslarıyla, dünyanın tek uzman sigorta ve reasürans piyasasıdır. Yerel, sınırötesi ve global risklere ve yeni, daha önce görülmemiş veya kompleks risklere karşı yenilikçi sigorta çözümleri genellikle ilk kez Lloyd’s tarafından sunulur. Gücü, dünya sermayesiyle desteklenen Lloyd’s brokerlarının ve acentelerinin çeşitlilik ve uzmanlığında yatar. Dünya genelindeki 200’den fazla ülkede tüm branşlara sigorta ve reasürans hizmeti sağlayan Lloyd’s, 2015 yılı itibariyle 90’dan fazla sigorta ve reasürans kuruluşunu bünyesinde barındırır. Lloyd’s, Mali Kuruluşlar Düzenleme Kurumu’na ve Finans Denetleme Kurumu’na tabidir.

Cambridge Risk Araştırmaları Merkezi Hakkında
Cambridge Risk Araştırmaları Merkezi ekonomik ve toplumsal risklerin yönetimini iyileştirmeye yönelik çalışmalar yürüten çokdisiplinli bir araştırma merkezi olup, Cambridge Üniversitesi Judge İşletme Fakültesi’nde bağımsız olarak faaliyet göstermektedir. Ticari risk yöneticileri, bireysel karar mercileri ve politik stratejistlerin gelişimi için global kırılganlıkların analizi, değerlendirilmesi ve hafifletilmesine yönelik araştırmalar yürüten bu merkez, izlediği araştırma programıyla ekonomideki yıkıcı olabilecek sistemik riskleri ve bu risklerin birbiriyle bağlantısını incelemektedir. İş çevresi ve akademik araştırma konseylerince desteklenmekte olup, özellikle uygulamaya odaklı araştırmalar yapmaktadır.