Yıldızlar Yatırım Holding İcra Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız, “Lokal büyük olmaktansa global ama daha küçük olmayı tercih ettik.”

Yıldızlar Yatırım Holding İcra Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız

YILDIZLAR Yatırım Holding dünyanın sayılı orman ürünleri üreticilerinden. Trabzon Of ilçesi kökenli Yıldız ailesi 4 kuşaktır bu işi yapıyor. Yıldızlar Holding bünyesindeki Yıldız Entegre Türkiye’nin MDF ihtiyacının yüzde 35’ini karşılıyor. Brezilya’da ve Amerika’da ormanları olan, 45 ülkeye ihracat yapan Yıldız Entegre şirketin uzun yıllardır lokomotifi. Romanya başta olmak üzere yurtdışında da yatırımları var. Yıldızlar Holding, son dönemde Türkiye’nin en büyük demir çelik yatırımlarından birini de hayata geçiriyor.

18 YAŞINDA İMZA YETKİSİ

Dedelerinizden kaldı değil mi bu iş size?

– Şirketin kökleri 1890’a dayanıyor. Dedem 1908 doğumlu. Yıldız Entegre’de babam ve amcalarım vardı ancak daha sonra yollar ayrıldı. Biz şimdi kardeşimle birlikte Yıldızlar Holding’in yönetimindeyiz.

Çocukluğunuzdan beri işin başına geçmek üzere mi yetiştirildiniz?

– Orta ikinci sınıftayken yaz aylarında şirketin merkez kasasının anahtarını babam bana teslim etti. Bizim Samsun’da orman ürünleri depomuz vardı. Bir de reçine/tutkal fabrikamız vardı. Babam o zamanlar oraya gidiyordu. Bölge depoda da ben duruyordum. Kasayı teslim ettiğinde bana çok güvendiğini ifade etti. Babamın çocuk yaştaki birine bu kadar güveniyor olması beni gururlandırdı. O gün bu gündür de yüzünü kara çıkarmam. Ağabeyim de aynı şekilde. 18 yaşımıza geldiğimizde de biz tek başımıza imza yetkisine sahiptik.

Bütün işin sorumluluğunu kaç yaşında aldınız? Aldığınızda o işin büyüklüğü neydi?

– Benim almam değil de babamın çekilmesi demek daha doğru. Karadeniz ailelerinden farklı olarak biz bir iş paylaşımı yapmıştık. Ben yatırımlardan sorumluydum. Ağabeyim satış ve finans ile ilgili sorumluluğu üstlendi. Babam da genel üretim hammadde alımlarını üstlenmişti. Kimse kimsenin işine karışmazdı. Babam şu an 81 yaşında yavaş yavaş görevleri bıraktı. 2013 yılından beri benim de sorumluluklarım arttı.

YÜZDE 40’I AMERİKA’DA

Orman ürünleri için ağaçlar kesiliyor. Orman atıklarını kullanıyorsunuz. Yeterli derecede orman atığı var mı Türkiye’de?

– Evet ihtiyacı karşılamıyor. Bizim zaten sektördeki farkımız oradan geliyor. Yıldız Entegre’nin entegresinin anlamı zaten entegrasyonu sağlamaktır. Hammadde kaynaklarımız geniş. Amerika’da ve Brezilya’da kendi ormanlarımız, kesim ekiplerimiz, işleme tesisimiz var. O kaynaklarla şu an 3 farklı noktada bu işi yapıyoruz. Kendi gemilerimiz var, ihtiyacımızın yüzde 40’ını Amerika’dan sağlıyoruz.

Bu çok maliyetli değil mi?

– Amerika orman yetiştirme olanağı tanıyor. Plantasyon ormanı dediğimiz alanlarımız var. Aslında biz başta Amerika ve Brezilya’dan ağaç yongası alıyorduk. Sonra kendimiz üretelim dedik. Sarıçam üretiyoruz. Türkiye dağlık ve iklim olarak uygun değil. Türkiye’deki arazilar dağlık. Amerika’dan plantasyon ormanlarından ürün almak Türkiye’de dağlık alanlardan orman atığı indirmekten daha az maliyetli. Amerika’da ilk tesisimimizi 2011’de aldık. 3 tane 50 bin tonluk hacimli gemilerimiz var. Onlarla taşıyoruz.

İşledikten sonra ne kadarını ihraç ediyorsunuz?

– Çok fazla direkt ihracat yapmıyoruz. Yüzde 12 ihracat payımız var. Ancak Türk markaları da bizden alıp mobilya üretip satabiliyor. Türkiye pazarında yüzde 35 paya sahip olduk. Şimdi ki stratejimiz yurtdışı pazarında yer edinmek. Romaya, Rusya gibi…

Türkiye dışında da yatırımlarınız var, neden Romanya?

– 2014’te Romanya’ya gidişimizde o zaman eski bir demir çelik fabrikası bulduk. MDF için gitmiştik oraya. Romanya’da MDF yatırımı yaptık. Avrupa ile ilgili adımımızı Romanya ile atarak diğer ülkelerle de pekiştirebilirsek o coğrafyada kendimize bir yer yaratmış oluruz. Türkiye ile beraber de, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Rusya’nın güneyi gibi bir alana hitap edebiliyoruz. Rusya projesini de hayata geçirdiğimizde, Rusya özelinde, Kazaklar, Türkmenler, Özbekler gibi o coğrafyaya da hitap edebileceğiz. Bu coğrafya tüketim potansiyeli olan bir coğrafya. Global oyuncu olma stratejimizi destekleyecek en stratejik bölge Rusya.

Ne kadarlık MDF yatırımı oldu yurtdışında?

– 146 milyon Euro gibi hesap etmiştik, 176 milyon Euro ile bitiriyoruz Romanya’yı. Rusya’ya da o zamanlar 170 milyon Euro demiştik. Ama şu an 190 milyon Euro gibi bir bedelle biteceğini ön görüyoruz.

Döviz kurları altı başını gidiyor. Bu dalgalanma işinizi nasıl etkiliyor?

– Keyfimizi kaçırıyor. Zaten lokal büyük olmaktansa global ama daha küçük olmayı tercih etmemizdeki sebep de bu. Romanya Euro alıp Euro sattığı için onun çok büyük bir etkisi olmayacak. Satış rakamları döviz bazlı Rusya’da da. Hammaddemiz de ruble. Stratejimiz iyi bildiğimiz konuda yurtdışında da büyümek.

YASSI ÇELİK İÇİN 270 MİLYON EURO

Kocaeli’n3deki demir-çelik yatırımına nasıl karar verdiniz?

– Zamanında dedem de denemiş demir-çeliği. İhtiyacı gördük. Delilik gibi görenler oldu bu kadar büyük bir sanayi yatırımını.

Ereğli Demir Çelik’e rakip mi oluyorsunuz?

– Biz Ereğli’nin üretmiş olduğu yassı çeliği üretmiyoruz. Üretilen yassı çeliği katma değerli hale çeviren proseslerin yatırımını yapıyoruz. Bu yatırımın 1.fazı 220 milyon Euro’yu bulacak. 2. fazı erkene almayı düşünüyoruz, o da 50 milyon Euro’luk bir yatırım. Toplam 270 milyon Euro. 1. Fazın çoğu tamamlandı Mart ayında denemeleri yapıp en geç Temmuz’da açmayı planlıyoruz.  Yurtdışı ve yurtiçi pazarı hedefliyoruz.

Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Siz hangi motivasyonla bu yatırımları yapıyorsunuz?

– Türkiye’nin geleceğinden umutluyum, umudumu kaybetmek istemiyorum. Ülkemize olan güvenimi yitirmiyorum. Bulunduğumuz pozisyon itibariyle hak ettiğimiz yerde miyiz? diye soracak olursanız. Cevabım “hayır”, Türkiye çok daha ileride, gelişmiş sistemi oturmuş bir ülke haline gelmiş olması lazım. Bu eksiğimizi tamamlayacağımızı düşünüyorum. Yurtdışında Amerika, Rusya, Romanya’da yatırımlarımız var ancak ana üssümüz hep Türkiye. 2020’de Türkiye’nin ilk 10 şirketinden biri olmayı hedefliyoruz.

100 MİLYON DOLARLIK İTHALATTAN KURTARACAĞIZ

Gübre fabrikalarınız var. Gübre ihtiyacı büyük, ancak Türkiye’de çiftçiler yeterince bilinçli mi? Bu alanda da yeni yatırımlarınız olacak mı?

– Gübrede 3’ncü yatırım sürecindeyiz. Antalya’daki özel gübre tesisimizde gübre laboratuvarı da kurduk. Tarım olmayan ülkeyi mutfaksız eve benzetiyorum. Tarımsız ülkenin ayakta durma şansı yok. Türkiye 80 milyon nüfusu, 25 milyon da turisti barındırıyorsa 105 milyon kişiye siz yiyecek sağlayacaksınız. 105 milyon kişiyi nasıl besleyeceksiniz? Tarım alanları küçülüyor. Gittikçe verim düşüyor. Gübrenin önemi burada ortaya çıkıyor.

Organik gübre de üretiyor musunuz?

– Üretiyoruz. Ancak organik gübre ile kimyasal gübre arasındaki fark 23 kat. Dünyadaki kimyevi gübre üretimi Türkiye’nin 2 katı. Kimyevi gübre olmazsa olmaz. Hollanda bunun ihracatçısı. Kimyevi gübre 7,5 milyar nüfusun olduğu dünyada vazgeçilemeyecek bir ihtiyaç.  Gübreyle ilgili 3 ayrı lokasyonda 4 tesisimiz var. Bunun yanında orga mineral dediğimiz markamızla da organik gübreyle kimyasal gübreyi karıştırıyoruz. Bunlar Antalya’daki seralarda küçük alanlarda yapılan tarımda kullanılıyor. Türkiye’de 5,5 milyon ton gübre tüketiliyor. İGSAŞ ve İstanbul Gübre olarak 9 aylık satışlarımız 1.2 milyon ton. Sektörde ikinciyiz, ürün çeşitliliği bakımından birinciyiz. Kütahya’da potasyum nitrat gübre yatırımı yapıyoruz. Aşağı yukarı 50 milyon Euro’luk bir yatırım. 2018’de Temmuz ayında faaliyete geçecek. 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçeceğiz. Türkiye bu gübreleri ağırlıklı olarak İsrail ve Uzakdoğu’dan alıyor.