Türkiye’nin ilk laminat parke markası Parkelam ile birlikte sürekli gelişen ürün yelpazesini piyasaya sunan ÇAMSAN, Platinum ile elde ettiği başarıya bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. Yeni ürün serisi Avangard ve firmanın son çalışmalarıyla ilgili bilgiyi, Çamsar Entegre Ve Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Özcan’dan edindik.
* İbrahim bey, Parkelam’ı artık herkes tanıyor, biliyor. Öncelikle sektörümüze hatırlatma yapma açısından 2012 yılında çıkarmış olduğunuz Parke Platinum serisiyle ilgili kısa bir bilgi rica edebilir miyiz?
İBRAHİM ÖZCAN: Bildiğiniz gibi, 2012 yılında markamızı çıkarmış ve yine sizlerle böyle bir röportaj yapmıştık. O tarihlerde Platinum serimiz son derece taze ve yeniydi. Bizim de birtakım teredddütlerimiz vardı, piyasada kabul edilip edilmeyeceği konusunda. Ancak bu tereddütlerimize rağmen ürünün tutacağından da emindik. Beklediğimiz gibi ürünümüz piyasa tarafından çok beğenildi. Hatta diyebilirim ki, bizim beklentilerimizin üzerinde satışlar gerçekleşti. Hatta öyle bir marka haline geldi ki, şu anda piyasadaki tüm üst grup ürünlere Platinum denmeye başlandı.
* Üst grup dediğiniz tam olarak nedir? Yani Plantinum ile Parkelam arasındaki fark nedir?
İBRAHİM ÖZCAN: Üst grup bu ürünlerimiz herşeyden önce AC4 32. sınıf. Yani sınıf olarak da AC3 31. sınıfın bir üstü. Bunun yanında yüzeyleri daha özel yüzeyler. Gerçek ahşabın desenine, daha uygun yüzeylere sahip, renk koleksiyonu daha farklı. Ayrıca derzleri var. Kalınlığı da, diğerleri yani 8mm iken, bunun kalınlığı da 10mm. Bugüne kadar ÇAMSAN, hem kalitesi hem koleksiyonuyla ön plana çıkmıştır. Plantinum markamız da, hem mimarlar, hem iç mimarlar ve müteahhitler tarafından büyük bir beğeni kazandı ve bu beğeniyle şu anda ürünümüzün satışından son derece memnunuz.
* 2012 ve 2013 satış grafiklerine baktığınızda Parkelam ve Platinum satışları arasında ne gibi bir fark vardı? Ve şimdi nerelere geldi?
İBRAHİM ÖZCAN: 2012’den 2013’e geçerken klasik parkedeki artışımız % 20 olmasına rağmen, Platinum’daki artışımız % 100. Rakamsal olarak da, Platinum’un satışı 2013 yılında 1milyon 700 bin m2 civarında oldu. 2012’deyse 800 bin metrekareler civarındaydı. 2012’de bir miktar da ay kaybımız var tabii. Çünkü yılın başında çıkarmadık Platinum’u. Mayıs ayına doğru çıkarttık.
* 2014’te yeni bir koleksiyona merhaba dedik. Biraz da bundan bahsedebilir misiniz? Bu koleksiyonun özellikleri nelerdir?
İBRAHİM ÖZCAN: Yeni ürünümüzün ismi Avangard oldu. Biliyorsunuz Fransızca “avant-garde” kelimesinin askeri bir terim olan öncü birlik manası var. Ayrıca biz de sektörümüz açısından avangardın anlamını düşünerek bu ismi koyduk. O da şudur; Mobilya sektöründe klasik tasarım ile modern tasarım arasında yer alan ve bu iki tasarımın karışımı bir üründür avangard. Yani hem klasik tasarımı, hem modern tasarımı, hem de bu ikisinin karışımını kapsadığı için biz böyle bir isim koyduk. Bu serimiz şu anda Plantinum’un da üstünde özelliklere sahip, exclusive diye tabir edebileceğimiz bir üründür. Herşeyden önce hatırlattın iyi oldu, Avangard serimizdeki tüm renk ve desenlerimiz exclusive’dir. Parkemizin boyları daha uzundur. Enleri biraz daha dardır.
Dolayısıyla görüntü olarak da farklıdır. Paneller olduğundan daha uzun gösterir kendisini. Bu ürünümüz yine derzlidir. Yüzeyleri çok özeldir. %100 registered emboss dört tane rengimiz vardır. Yani gerçek bir ağacın yüzeyindeki dekorlara yüzde yüz uyumlu anlamında. Örneğin meşe ağacının yüzeyindeki dekorla, bizim baskımızın yüzeyindeki dekor %100 aynıdır. Üstüste gelmesi demektir. Bunu tabii Türkçe’de izah etmek oldukça zor, sektörde bu kelimeyi kullanıyoruz bu yüzden. 11 tane farklı rengimiz var.
Koleksiyondaki bu 11 farklı renk ve desenin her biri birbirinden uzak ve piyasanın ihtiyaçlarına cevap verecek türden 4 tanesi özel registered emboss. Geri kalanlarıysa özel yaptırmış olduğumuz baskı plakasıyla desen ve dekorlar. Kısaca bunların dekorları, renkleri, baskı plakaları hep exclusive’dir. Yani %100 exclusive bir koleksiyon diyebiliriz. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, süpürgelik renklerimiz de parke renklerimizle % 100 uyumludur.
*His açısından peki? Ağacı hissedebiliyor muyuz, kabarıklıkları vs ile? Yoksa sadece görsel olarak mı bu uyum söz konusu?
İBRAHİM ÖZCAN: Kesinlikle! Doğal ağacı % 100 hissedebilirsiniz.
* Peki bunun için özel bir bayilik kuracak mısınız? Biliyorsunuz böyle bir beklenti Platinum serisinde de yaşanmıştı.
İBRAHİM ÖZCAN: Bildiğiniz gibi o zaman da bu soruyu sormuştunuz ve ben de olmayacağını belirtmiştim. O röportajdan sonra ciddi bir biçimde muhtelif yerlerden ki bunlar arasında seramikçiler, dekorcular, mimarlar vs bulunuyor, biz bunların hiçbirini kabul etmedik. Dedik ki, bizim klasik ürünümüzü kimler satıyorsa Platinum’u da onlar satacak dedik. Bugün de yine aynı şeyi söylüyoruz: Avangard serisi ürünümüzü de kim satıyorsa, onu da onlar satacak.
* Üst segment farklılığını göz önünden bulunduracak olursak, bu ürün çeşitliliği dahilinde bayilerinize bilgilendirme yapıyor musunuz?
İBRAHİM ÖZCAN: Platinum serisinden sonra bayilerimiz biraz daha deneyim kazandılar. Onlar artık bu tür ürünlerin nerelere satılabileceğini çok iyi biliyorlar. Biz de onlara destek olacağız ve bundan böyle bu ürünün hitap ettiği müşterilere yönelik dergilerde, gazetelerde ve hatta kısmen de olsa televizyonlarda reklamlarımız yer alacak. Bu kanallarla ürünlerimizi tanıtacağız. Bayilerimize pazarlama açısından her türlü desteği sağlayacağız.
* Ürün piyasaya sunuldu mu? Renk kartelaları çıktı mı?
İBRAHİM ÖZCAN: Henüz 3 gün oldu piyasaya vermeye başlayalı. Yani sevkiyatımız başladı ama herkese ulaşmış değil ama devam ediyoruz.Şu anda ürünlerimiz stüdyoda. Çekimleri yapılıyor. 15 gün içinde de kartelası çıkmış olacak. Ancak gönül rahatlığıyla ifade edebilirim ki, ilk gönderdiğimiz bayimiz daha ilk günden beş tane satış yaptı. Bu Avangard serisindeki beklentilerimiz Platinum’dan daha yüksek. Hem ürün kalitesi olarak, hem görsellik olarak piyasanın bu ürünü daha çok beğeneceğini ve takdir edeceğini tahmin ediyoruz.