Krono Swiss, Türkiye’de ne yapacak, ne yapıyorsunuz?
Parke sektöründe en ufak bir değişiklik yok. Bizim Krono Swiss Group olarak müşterilerimiz belli, onların dışında herhangi bir sistemde de herhangi bir dağıtım bağlantısına ulaşmak gibi bir niyetimiz yok. Doğru partneri bulmak çok uzun zaman alır ama onları kaybetmek çok kolaydır. Biz hiçbir zaman Krono Swiss Group olarak müşterilerimize zarar verecek bir hamle yapmadık, biz onlarla büyüdük, onlarla bir yerlere geldik. Özellikle Türkiye pazarı gibi bizim için riskli olabilecek pazarlarda biz asla partner değiştirmekten hoşlanmayız. Bugüne kadar hakkımızda çok defa parkeyle ilgili Türkiye’de depo açacağız diye dedikodular çıktı. Bunların hepsi asılsızdır. Biz önümüzdeki süreçlerde de ne böyle bir şey düşünüyoruz ne de planlıyoruz. Böyle bir şey yok. Depo açacak olsak ilk olarak Yılmaz Yapı’nın deposunu kullanırız diye düşünüyorum. Birisi hazır bu işi yapıyor.
Gelelim işin panel kısmına yani Zow’da olma sebebine. Krono Swiss neden burada?
Krono Swiss Group’un çıplak mdf, hdf satışı yoktur. Biz bunu satmayız çünkü biz ürettiğimiz malzememizi ya parkede kullanırız ya da mdf lam, suntalam gibi üzerine katma değerli malzemeyle müşteriye ulaştırırız. Türkiye, Avrupa’nın 2. büyük mdf üretim merkeziyken, bu kadar mdf fabrikası buradayken, farklı malzemelerde pazar aramak bize daha mantıklı geliyor. Dünya bizce çok büyük, ve pazarlar da çok büyük. Bizim mevcut stratejimiz, tüm diğer firmalar gibi kar maksimizasyonu üzerine kurulu. Yani burada bir malı 10 Lira’ya satacağımıza gideriz Asya’da ya da Afrika’da 14 Lira’ya satarız, ağırlığımızı pazarlama ekibine veririz ve kar maksimizasyonuna gideriz. Türkiye’de malını satmaya çalışan Avrupa’daki firmaların çoğu, ya malını Avrupa’da satamıyordur, ya üretim fazlası vardır, ya depodaki malı eritmek istiyordur, ya makineleri boş kalmasın istiyordur ya da Türkiye’de uzun sureli stratejisi vardır diye düşünüyoruz.
Biz neden ZOW Istanbul’a katıldık?
Çünkü gördük ki Domotex’te Kasım ayında yapılan organizasyonda katılımcıların %70’i yurtdışından geliyor ve gördük ki Türkmenistan, Azerbaycan, Mısır, Suriye, İran, Azerbeycan, İsrail ve diğer benzeri ülkelerden müşterilerimiz burada. Biliyorsunuz ki Domotex Dubai’deydi, İstanbul’a alındı. Zow için de Türkiye artık bir fuar merkezi oldu yıllardır. Burada stand açmamızın sebebi budur. Yoksa depo açacağız, imalat yapacağız gibi bir şey değil. Bizim şu anda grup olarak böyle bir niyetimiz yok. Türkiye’de bir fabrika alınır, ortak bir şey yapılır onunla zaten benim bilgim olmaz. Bunlar tamamen KronoHolding tarafından alınan kararlardır. Benim görevim esas olarak Krono Swiss’in ve Krono Tex’in ve ilave olarak da diğer grup fabrikalarının sorumlu olduğum pazarlarda ihracatlarının düzenli yapılabilmesi ve geliştirilebilmesidir. Asya pazarına da ağırlık vermeye başladık. Örnek verecek olursak Çin Halk Cumhuriyeti’ne en fazla laminant parke ihracatı yapan firmayız. Çin’den almıyoruz biz, Çin’e satıyoruz. Bunu başarı olarak görüyoruz.
Orman ürünlerinde % 25’lik bir küçülme var satılan laminant parkenin azaldığını düşünürsek, mdf üretimlerinin de düştüğünü düşünürsek. İran, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkelere satışta malzemeler Türkiye üzerinden geçiyor ki Krono bu % 25lik payını hangi pazarlarda değerlendirecektir? 2013 içi Türkiye pazarı için ne düşünüyorsunuz?
2013’te Türkiye’de laminant parke için konuşuyorsak iyi görmüyorum çünkü yeni çıkan KDV yasasının konut satışlarını etkileyeceğini düşünüyorum. 2.’si ise yeni çek kanunu. Herkes eskiden çek yazarken korkuyordu fakat artık çok rahat çekler yazılıyor ve ödenmediğinde de çok yavaş bir şekilde tahsil etme imkanı var. Bu da firmaların likidide durumlarını ve düzenlerini bozabilecek bir kanun. O yüzden Türkiye’deki ithalatçıların çoğunun bayileri yüzünden yavaşlayacağını düşünüyorum. Yerli üreticilerinin alt bayilerinin de zarar gördüğü bir sistem oldu bu çek yasası bizce ve paranın dönüşünde de alt bayilerinden bize de sıkıntı gelebiliyor.
Avrupa’da da daralma var ama paranın dönüşü çok daha güvenli Türkiye’ye göre. Yerli üreticiler ihracata bizden farklı bakıyor. Özet olarak KronoSwiss Avrupa’da ki X ülkesindeki bir müşteriye her sene için 3 milyon- 5 milyon metre karelik bir malzeme satıyorsa, bir sene sonra bizim İsviçre’de ya da Almanya’da yerli pazar çok mal çekiyor, o yüzden size bu sene mal veremeyeceğiz veya az vereceğiz diyemez. Bizim için ihracatta süreklilik çok önemlidir. Bununla birlikte bizim dünya pazarları üzerinde pazarlama riskini iyi dağıttığımızı ve ihtiyacımız olan hacime ulaşabildiğimizi görüyorum.
Istanbul’da bir ofis açıyor musunuz, açıyorsanız buralarda ne satacaksınız?
İstanbul’da depomuz ve ofisimiz yok, açmaya da niyetimiz yok. Açmak istersek Yılmaz Yapı’nın ofisini ve deposunu kullanabiliriz. Ayrıca ofis açmamıza gerek yok.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Türkiye fuar merkezi olmaya başladı. Yeni bir ürün çıkarttık CDF adında: kompakt laminant yerine kullanılabilen bir malzeme: İç mekanlarda, tuvaletlerde, pisuarların kenarlarında, ıslak alanlarda kullanılan bir ürün çıkarttık. Bu standı açmamızın nedeni de o, zaten çok küçük bir stand açtık. MDF, HDF, laminant parkede çok eskiyiz. Yeni ürünümüze CDF (Compact Density Fiber) ismini verdik. Doğal olmasına rağmen suya dayanıklı bir ürün. Bu malzemeye çok yeni başladık ve küçük bir stand kurduk; çünkü ıslak mekan sektöründe bizi şimdilik kimse tanımıyor. Hem sektörü araştırıyoruz hem piyasayı araştırıyoruz. Kendimize uygun şekilde ufak ufak piyasayı yoklayarak İngiltere’de, Suudi Arabistan’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Amerika’da, ve Kanada’da bu malzemeyi satmaya başladık. Bu malzemeyi Türkiye’de de tanıtalım istedik. Partnerimizi belirledik gibi ama daha çok yeni olduğu için isim veremiyoruz.
2014’te Domotex İstanbul’da olmayı planlıyor musunuz?
Olmayı düşünüyoruz. Biz burada stand açtık, çok dedikodu çıktı. Bizim atacağımız adımların müşterilerimizi rahatsız etmemesi gerekiyor.
Belki Yılmaz Yapı ile ortak bir stand açarız.
Biz Ortadoğu Pazarında her gün daha aktif hale geliyoruz. İstanbul bunun için çok güzel bir yer.