10. Köy

Bir durgun bir hızlı olan sektörümüzde ilk yarı yıl bitti.

Şimdi bu yılı kısaca değerlendirelim.

İlk aylarda gözlemlediğimiz üzere, toptancıların Kasım ve Aralık’ta yaptıkları bağlantıları ağır ağır çekmelerinden dolayı kış döneminde fabrikalardaki stok maliyetleri arttı.

Hatta bazı fabrikalar bazı hatlardaki üretimlerini yavaşlattılar.

Üçüncü aydan sonra ekonomik paketin açıklamasının ardından, sektörde hareketlilik başladı.

Haziran ayından itibaren başlayan bankaların yüksek faiz açılımı ile konut satışları yavaşladı.

Temmuz ayına geldiğimizde ise konut satışlarında geçen yıla göre % 8 gerileme olduğu açıklandı.

 

Peki kalan aylarda sektörümüzü neler bekliyor?

 Sektörü toptancı perakendeciler ve üreticiler olarak ayrı ayrı analiz etmemiz gerekiyor.

Perakende ayağında beklenti, Kasım ayına kadar işlerin yoğun olarak devam edeceği yönünde…

Toptancılar ayağında ise biraz işler karışık. Özellikle yıl sonu primine göre satış yapan firmalardan dolayı diğer toptancılar bu satış şeklinden muzdarip. Bu sebeple yaptığım görüşmelerde bu tür yıl sonu primi ile satış yapan markalardan toptancıların çekileceği yönünde güçlü sinyaller aldım.

Üretici ayağında ise durumlar daha da garip bir hal alıyor…

2018 yılında özellikle iki yeni markanın pazara giriş yapacağını biliyoruz. Hali hazırda kurulu olan iki firmanın da parke üretimine ağırlık vereceğini göz önüne alınca, 2018 yılında kılıçların çekileceğini ve rekabetin ağır geçeceğini söyleyebiliriz.

Buna bir de toptancıların aşırı rekabetten dolayı karsızlığını eklersek 2018 yaklaşırken Kasım ve Aralık aylarında fabrikaların nasıl bir satış politikası izleyecekleri önemli bir faktör olacaktır.Bunların yanında ithal firmalardan ikisinin daha Türkiye’de şube açmaları ve kadrolaşmaları da gözlerden kaçmıyor. İthal firmaların özellikle Türkiye’de 3 büyük ilde depo araştırmaları yapmalarını ve depodan direkt satış alternatiflerini geliştirdiklerini de an ve an takip ediyoruz. Yerli firmalar gibi kredi kartına satış alternatifleri için de bankalarla görüşmeler yaptıkları artık sektörce bilinen bir gerçektir.

 

Tabii işin bir de hammadde kısmı var. Sektördeki her ürünün kağıt, tutkal, makine yedek parça gibi kısımlarında Avro’nun (€) yükselişi ile maliyetlerin arttığını da dile getirmek lazım. Ayrıca fabrikaların bir çoğunun sendikalarla yaptıkları toplu iş sözleşmelerine müteakiben çalışanlara yapılan ortalama % 15 zamları da katarsak, 2018 yılında ürünlerin fiyatlanması biraz tuzlu olacağını söylemek de sürpriz olmayacaktır.

Keza OGM’den yeterli ağaç tedariki alamayan sektörümüzün ithal cips ya da ağaç hammaddesine yönelmesi de maliyetleri ciddi şekilde attırmaktadır.

Lakin OGM’nin yapmış olduğu %6’lık endirekt indirim ise sektörde üreticileri rahatlatan bir hamle oldu. Emeği geçen herkese bir daha teşekkür ederiz.

Bu aylık sizlere aktaracaklarımız bunlar. Eylül sayımızda görüşmek üzere…

  1. Köy

Fikret Demir